Untitled Document

SOHBET...............................KAP­TAN COUS­TEAU

Dünyanın en meşhur deniz araştırmacısı ve okyanusuların uzmanı kaptan Cousteau, farklı özellikler taşıyan Akdeniz ve Atlas Okyanusu sularının birbirleriyle karışmamasındaki sebebin Kur’ân-ı kerîm’deki izahını öğrendikten sonra müslüman oldu. Kaptan araştırmaları boyunca karşılaştığı enteresan ve karmaşık hadiselerin 1400 yıl önce Kur’ân-ı kerîmde izahını duyunca hayretini gizleyememiş ve “Modern ilmin 14 asır geriden takip ettiği Kur’ân Allah kelâmıdır” demek mecburiyetinde kalmıştır.
Cousteau olayı şöyle anlatıyor: “Akdeniz‘in kendine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu var. Aynı zamanda kendine has canlıları barındırıyor. Sonra Atlas Okyanusu’ndaki su kütlesini inceledik ve Akdeniz’den tamamen farklı olduğunu gördük. Bu iki su kütlesi Cebelitarık Boğazı’nda birleşiyor ve birleşme binlerce yıldır sürüyor. Bu durumda iki denizin karışması ve sonuç olarak da tuzlulukta , yoğunlukta ve ihtiva ettiği madde oranında eşit veya eşite yakın durumda olmaları gerekiyordu...
Bunun üzerine, yaptığımız araştırmalarda bizi şaşkına çeviren bir durumla karşılaştık. Çünkü bu iki denizin karışmamasına, birleşmesine mani olan harika bir su engeli vardı... 
Cousteau’yu hayretler içinde bırakan âyetler şunlardı:
“Acı ve tatlı sulu iki denizi birbirine kavuşturmamak üzere salıverilmiştir. Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırı aşamazlar” (Errahmân: 19-20)

 



- Yemek : Un çorbası, Etli Kapuska, Lokma tatlısı

Featured Image 01