MANZUM MENKIBE.............. SEYYİDET NEFÎSE
Vaktiyle zâlim biri, suçsuz bir Müslümana,
Zulmetmek maksadıyle, çağırdı huzuruna.
Adamları gelip de götürmek isteyince,
Seyyidet Nefise’ye gitti o daha önce.
Dedi: (Falan zâlime gidiyorum efendim.
Bana duâ edin de, bir zarar görmeyeyim.)
Buyurdu ki: (Hiç korkma, git yanına korkmadan.
O zâlimin gözünden, gizler seni Yaradan.)
O Müslüman sevinip, adamlarla beraber,
Az sonra, o zâlimin huzuruna geldiler.
Lâkin o, göremedi bu günahsız mümini,
Dedi: (Getirdiniz mi, o kişi nerde, hani?)
Şaşırdı adamları, dediler ki: (İşte ya!
İstediğiniz adam, sizin karşınızda ya!)
Kızdı zâlim, köpürdü, dedi ki: (Ne dersiniz!
Yoksa siz, benim ile alay mı edersiniz?)
Anlamıştı adamlar bu işin hikmetini.
Söylediler zâlime işin hakikatini.
Dediler ki: (Efendim, o, buraya gelmeden,
Gidip duâ istedi, Seyyidet Nefise’den.
O da duâ etti ki: “Yâ Rabbi, bu kulunu,
O zalimden gizle de, görmesin asla bunu!)
Öğrenince o zâlim, bunu adamlarından,
Yanlış iş yaptığını, idrak etti o zaman.
Başını öne eğip, üzüldü bu hâline.
Tevbe istiğfar edip, yaş doldu gözlerine.
Başını kaldırıp da, bir daha bakışında,
Gördü ki, o Müslüman, durur yanı başında.
Kendisine sarılıp, pek çok özür diledi,
Kıymetli hediyeler, verip geri gönderdi.
Erkek : Mehmet Emin - Kız : Nevin - Yemek : Domates Çorbası, Yaprak sarması, Karpuz