MAKALE.............................. AĞLAYIP DURAN KIZLAR
Gazetede bir resim. Gözyaşlarını silen genç bir kız. Resmin altında ise gözü yaşlı kızın dedikleri...
“Kandırdı beni. Sonra da bırakıp gitti. Mahvoldum...”
Olaya üç türlü bakanlar olacak.
1– Bazı Türk kızları, kadınlığın ve analığın hakkını verebilecek seviyede olmayıp, “haydi” diyen bir erkeğin sözüne kanıp, ardına düşecek kadar ahmak, gâfil veya câhil midirler?
2– Böylesine saf ve dengesiz genç kızlara acımayan vicdansız erkekler cirit mi atmaktadırlar?
3– Basın-yayın organları, bu türlü malzemelerden yoksun kalmamak için yeni “saf kızların” ortaya çıkışı ve gâilesiz erkeklerin çoğalışını körükleyip durmakta mıdırlar?
“Kandırdı beni. Sonra da bırakıp gitti. Mahvoldum...”
Suçlunun ilki ve başta geleni önce bu kızın kendisidir. Öylesine sığdır ki, kadınlığı ve hanımlığıyla kendisi yükseklerde olacağına, gözü yükseklerdedir.
“Kandırdı beni. Sonra da bırakıp gitti. Mahvoldum...”
Acaba doğrusu bu mu? Bu kızcağız kendi kendisini kandırmış olmaz mı? Kadın, kadınca heveslerini dizginlemiyorsa o ömür hep yokuştur. Televizyona bak, içkiye alış... Gazetelere bak, artistliğe özen... Şarkıcılara bak; yatlara, katlara iç geçir... Ananı, babanı evini–ocağını küçümse. Sonra da, gelsin gözyaşları:
“Kandırdı beni. Sonra da bırakıp gitti. Mahvoldum...”
Senin gibiler bırakılıp gidilir. Kadınlığın ve analığın farkında bile olmayanları kim ne yapsın? Suçun büyüğü, bu hafif meşref kızlarımızdadır. Usandık... Gazetelerde ağlayan kız fotoğrafı görmekten neredeyse gına getireceğiz. Türklüğünü, Müslümanlığını, kendisini farkedemeyenleri zaten bizim farketmemiz zordur. Gürbüz Azak TÜRKİYE GAZETESİ
Erkek: Mazhar - Kız: Râziye - Yemek: Sütlü çorba, Izgara köfte, Piyaz, Meyve.