ŞİİR................. ŞEHÂDET SANA YAKIŞTI
Mustafa konmuştu adın,
İsmin sana yakışırdı.
Kıbrıslı idi lâkabın,
Nâmın sana yakışırdı.
Kıbrıs’ta mücahid oldun,
Burada yolunu buldun,
Dâvân adına yoruldun,
Hizmet sana yakışırdı.
Türkmenvari kalpağınla,
Hakanvari kaftanınla,
Tevazunla, vakarınla,
Gezmek sana yakışırdı.
Türk’ün şanlı tarihini,
Anlatırdın velîsini,
Her ırkının lehçesini,
Bilmek sana yakışırdı.
Özbek’ini, Kazak’ını,
Türkmen’ini, Kırgız’ını,
Oniki Oğuz boyunu,
Övmek sana yakışırdı.
Kucak açardın Türklere,
Yakındın talebelere,
Onların tüm dertlerine,
Çare sana yakışırdı.
Bir şeyi çok beğenirsen,
Överdin şiirle hemen,
Kervancım diyen dilinden,
Gazel sana yakışırdı.
Özlü hoş deyişlerinle,
Kıta ve beyitlerinle,
İhlaslı tatlı dilinle,
Sohbet sana yakışırdı.
Yok mu suâl soran derdin,
Dinleyip izah ederdin,
Çok mukni cevap verdin,
Cevap sana yakışırdı.
Söz açılsa bir bidatten,
Celâllenirdin aniden,
İri kara gözlerinden,
Hiddet sana yakışırdı.
Tatlısından, tuzlusundan,
Etlisinden, otlusundan,
Hele hele unlusundan,
Yemek sana yakışırdı.
Börek, çörek, çorba bile,
Verilirdi elden ele,
Her ikramı öncelikle,
Tatmak sana yakışırdı.
Hizmet sunan ev halkına,
Kavim kardaş her bir cana,
Nebi, Sıddık yâranlara,
Duâ sana yakışırdı.
Anlatırdın hoş bir fıkra,
Atardın tatlı kahkaha,
Verirdin kalblere sefa,
Gülmek sana yakışırdı.
Kim tanıdı ise seni,
Bahtiyar bildi kendini,
Engin bilgi hazineni,
Sunmak sana yakışırdı.
Vasıfların gelmez dile,
Sevdalıydın sen güzele,
Büyükleri her mecliste,
Övmek sana yakışırdı.
Çabuk geldi acı haber,
Öksüz kaldı nice erler,
Yârân oldu hep seferber,
Dîvan sana yakışırdı.
Her bir şeyin adı kaldı,
Ağzımızda tadı kaldı,
Artık bize yâdı kaldı,
Şehâdet sana yakıştı.
Prof. Dr.
Ahmet Şimşirgil
DÜNKÜ CEVAP: 1-Daire ile kare,
2-Dikdörtgen ile üçgen, 3-Yıldız ile çember.
Erkek: Sadeddin - Kız: Gülbahar - Yemek: Sütlü çorba, Z. yağlı barbunya, Makarna.