HİKÂYE................. HAYATIN YANKISI
Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yaparken birden çocuk takılıp düşer. Canı yandığından; “Ahhhhh!..” diye bağırır. Yakındaki bir dağdan; “Ahhhhh!..” diye bir ses duyunca, çocuk şaşırır.
Merak edip; “Sen kimsin?..” diye bağırır. Aldığı cevap yine; “Sen kimsin?..” olur.
Bu cevaba kızıp; “Sen bir korkaksın!..” diye tekrar bağırır. Dağdan gelen ses; “Sen bir korkaksın!..” diye cevap verir.
Çocuk babasına dönüp sorar: “Baba, ne oluyor böyle?” Babası; “Oğlum, dinle ve öğren!” der ve dağa dönüp; “Sana hay-ranım!..” diye bağırır. Gelen cevap yine; “Sana hayranım!..” olur.
Baba tekrar bağırır; “Sen muhteşemsin!..” Gelen cevap yine; “Sen muhteşemsin!..” olur. Çocuk çok şaşırır, ama hâlâ ne olduğunu anlamaz.
Babası açıklamasını yapar. İnsanlar buna yankı derler, ama aslında bu hayattır. Hayat dâima sana, senin verdiklerini geri verir. Hayat yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol! Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan, sen de daha sabırlı olmayı öğren!
Bu kural hayatımızın her anı için geçerlidir. Hayat bir tesadüf değil, yaptıklarımızın aynada bir yansımasıdır.
FIKRA ............ KÜÇÜK İLÂN
Cimri adam eşi ölünce, bir gazeteye telefon edip, en ucuzundan ölüm ilânı vermek istediğini söyler.
“Nasıl yazalım?” diye sorulunca da şöyle cevap verir:
“Ayşe’yi kaybettim.
Üzgünüm!”
İlân görevlisi uyarır:
- İsterseniz 6 kelimeye kadar uzatabilirsiniz. En küçük ilânımız 6 kelimedir. Üç kelime daha hakkınız var.
- Aynı paraya mı?
- Evet aynı paraya.
Bunu duyan cimri şu 3 kelimeyi daha ekler:
“Satılık Toyota var.”
Erkek: Tahsin - Kız: Nesrin - Yemek: Yayla çorbası, Tas kebabı, Salata, Baklava.