Untitled Document

HATIRA - AY'DAKİ SIR (2)

(Dünden devam)  Sonra Armstrong ve Apollo-II Astronotları salimen dünyaya döndüler. Bantlar yeniden dinletildi. Bu sırada NASA’da görevli olan Mısır asıllı Faruk El Baz’a danışıldı. Ay’da okunan bir mesajın sözlerinin; “Arapça kutsal bir cümle olduğuna” ilişkin bilirkişi raporu verildi. Daha sonra aynı cümleyi Apollo-16 astronotu Worden de işitti. Aslında hiç kimse tatmin olmamıştı. Belki UFO, belki başka birileri ama Ay’da bir mesaj vardı. Armstrong hiç mi hiç tatmin olmuyordu.

Bu sırada astronotlar dünyayı geziyorlardı. Gittikleri her yerde büyük bir ilgi ile karşılanan astronotlardan Armstrong’un yolu Mısır’ın başkenti Kahire’ye düşmüştü.

Armstrong kendisine gösterilen rağbetten memnundu. Bu sırada olan oldu.
Armstrong irkildi; “Hey, bu müzik sesi ne?” Mısırlılar gülmemek için kendilerini biraz tuttular. Sonra da cevap verdiler: “O müzik değil, Ezan... Kilise çanları neyse, Câmi’nin de ezanı odur. Müslümanları namaza çağıran insan sesidir.”

Armstrong: “Ben bunu daha önce de işittim. Ben, dünyayı kasdetmiyorum, bu sesi Ay’da duydum.”
Armstrong’un yüzü kireç gibiydi: “Aman Allahım! Seni şurada yanı başımda değil, ta Ay’da buldum.”

Uzun bir süre Armstrong’dan ses seda çıkmadı. Sonunda bir açıklamada bulunuldu. Şehâdet getirerek Müslüman olduğu açıklandı.        

iktibas.net

NÜKTE - ŞİİRLİ FETVÂ

          Kanuni Sultan Süleyman Hân, ağaçların karıncalar tarafından istilâ edildiğini görüp, karıncaların öldürülmesi hususunda, zamânın şeyhülislâmı Zenbilli Ali Efendiden fetvâ istedi. Suâli şiir şeklinde olup, şöyleydi:
          Dırahta (ağaca) ger zarar etse karınca,
          Lâyık mıdır aceb ânı kırınca."
          Zenbilli Ali Efendi de, bu zarif suale yine şiirle cevap verip, suâl kâğıdının altına şu beyti yazdı:
          "Yarın Hakkın divânına varınca,
          Süleyman'dan hakkın alır karınca."

(Türkiye Gazetesi İslâm Âlimleri Ansiklopedisi: 14/346)



Erkek : Rıfkı - Kız : Didem  - Yemek : Ekşili köfte, Karışık kızartma, Yoğurt, Üzüm



Featured Image 01