TARİH - ESKİ İSTANBUL
- 1769, Sir James Porter: "Osmanlı Devleti'nde hırsızlık, soygun, yol kesme, dolandırıcılık ve yankesicilik yok gibidir. Hele İstanbul'da asayişsizlik gerçekten nadirdir. Çok araştırdım. Ancak birkaç dolandırıcılık olduğunu tesbit ettim. Daha fazla inceleyince, bunu yapanların Türk değil, Rum ve Bulgar olduğunu anladım.
Bunun sebebi, anlayabildiğim kadarıyle, bir bölgenin bütün asayiş sorumluluğunun bir kişiye verilmiş olmasıdır. Bir de, adâlet çok sür'atli uygulanmaktadır ve bir suçun cezasız kalma şansı yoktur..."
- 1836, Brayer: "İstanbul'da güneş battıktan sonra, şehire hâkim olan sessizlik, Avrupa şehirlerine hiç benzemez. Gece sokağa çıkan az insan var. Hele kadınlar hiç çıkmaz. Halk erken yatıp, çok erken kalkıyor. Bundan başka, Türkler içki içmez, kumar oynamaz..."
- 1855, İtalyan Ubicini: "İstanbul'da yılda ortalama 4 hırsızlık hadisesi olur. Türk askerinin hırsızlık yaptığı ise hiç işitilmemiştir..."
Yılmaz Öztuna ( Türkiye Gazetesi 8.3.1992)
YEMEK - PATLICAN OTURTMASI
YAPILIŞI: Patlıcanlar ayıklanıp yıkanır. Dört eşit parçaya bölünür. Fincan gibi içi boşaltılır. Yağ ile tavada kızartılır. Diğer tarafta doğranmış soğanlar yağda pembeleşinceye kadar kızartılır. Kıymaya fıstık ilâve edilerek kavurulur. Tuz, biber, bahar, üzüm ve maydanoz konur. Hepsi 1-2 kere karıştırılır. Bu harç, kızartılan patlıcanlara doldurulur. Yayvan bir tencereye veya tepsiye istif edilir. Üzerine domates rendesi ve üstünü örtecek kadar su konup, orta sıcaklıkta pişirilir. İstenirse fırınlanabilir.
Erkek : Ömer Faruk - Kız : Betül - Yemek : Karışık kızartma, Patlıcan oturtma, Sütlaç
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE