Untitled Document

GÜNÜN TARİHİ - YUNAN ZULMÜ

          Kurtuluş Savaşı’mız sonrasında bir tahkik heyeti kurulmuştu. İtalya’dan Zaşinanla, Fransa’dan Alfred Vermon ile Madam Şnayder, Amerika’dan Mister Prays ve Mister Prencis, bir de yine Amerikan Viskonsolosu Mister Parck’tan meydana gelen bu heyetin hazırladığı çok uzun raporun bir sayfası şöyle:
          “Boşnakköy yakılmış...Ahmet Ağa çiftliğindeki 18 kişi kuyuya atılmış...Musa Bey’in kerimesi 13 yaşındaki Ayşe’ye yüzden fazla Yunanlı tecavüz edip öldürmüş...Kozluca köyünün insanlarının tamamı yakılmış...Manisa’da yine 3500 kişi yakılmış, 8550 kişi kurşuna dizilmiş...Turgutlu’da halktan 1200 kişi öldürülmüş...Alaşehir’de Taşçı Mehmet Usta’nın karısının göğüsleri oyulmuş, içine barut konarak ateşlenmiş...Alaşehir’de bir saat içinde 14 genç kız çıldırmış...Olanları gözlerimizle gördük... Salihli’de bir sürü insanın kulakları ve burunları kesilmiş halde... Bu kasabanın evleri, han, dükkân, okul ve camilerinin tamamı yıkılmış...”
          Fransız Karlo Jiro diyor ki:
          “Yüksekteki evimin penceresinden bakıyorum. Karşıki ovada 10 kadar köy alevler içinde... Uşak’ta katliam var. Erkek, kadın, genç, ihtiyar, çoluk çocuk öldürülüyor. Vahşet ve âdilik...”

Türkiye Gazetesi / 10.6.1988

DEYİM - ATALAR DEMİŞLER Kİ

+ Kele,"Yıkandın mı?" demişler "Tarandım bile." demiş.
+ Akıllı ölçüp biçerken, deli oğlunu evermiş, kızını çıkarmış.
+ Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.
+ Atı nallarken kaplumbağa görüp hoşuna gitmiş ayağını kaldırarak, "Beni de nallayın." demiş.
+ Devekuşu'na "Uç!" demişler. "Deveyim." demiş. "Öyleyse koş!" demişler "Kuşum." demiş.
+ Karga, kekliğin yürüyüşünü öğreneyim derken, kendi yürüyüşünü unutmuş.
+ Baba oğluna bağ bağışlamış, oğlu babasına bir salkım üzüm vermemiş.



Erkek : Bünyamin - Kız : Nurhayat  - Yemek : Yayla çorbası, Güveç, Üzüm



Featured Image 01