Dinimizin kıymet verdiği mübârek üç aylardan ikincisi olan Şaban ayı başladı. Allahü teâlâ, Şaban ayını, Peygamberimize “sallallahü aleyhi ve sellem” mahsus kılmıştır.

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

(Şaban-ı şerîf, benim kendime mahsus bir aydır. Hak teâlâ hazretleri Arş-ı âlânın meleklerine azamet-i şâniyle buyurur ki: “Ey benim meleklerim, gördünüz mü? Benim kullarım, sevgilimin ayına tâzim ve hürmet ediyorlar. İzzetim, celâlim hakkı için ben de kullarımı af ve mağfiretime nail eyledim.”)

Şaban ayında oruç tutmakla ilgili hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

“Her kim, Şaban-ı şerîfte üç gün oruç tutarsa, Hak teâlâ, Cennet-i âlâda ona bir yer hazırlar.”

Şaban ayının son günleri gökte hilâli aramak da ibâdettir. Çünkü, oruca Ramazan hilâlini görmekle başlanır. Şaban-ı şerîf, hayırların çoğaldığı, bereketlerin indiği, hataların terkedildiği, günahların örtüldüğü bir aydır. Bu ayda Peygamber efendimize çok salevât-ı şerîfe okumalıdır.

27 Eylül 1538’de en büyük deniz zaferimiz olan Preveze Deniz Savaşı kazanıldı. Türk donanmasına kumanda eden Barbaros Hayreddin Paşa, Akdeniz’deki üstünlüğümüzü bizden almak isteyen Andrea Dorya kumandasındaki Haçlı Donanması’nı bu savaşta darmadağın etti.
Haçlı donanmasında 600 gemi, 3 000’e yakın top, 60 000 de asker vardı. Osmanlı donanması ise sâdece 122 gemiden ve 166 toptan meydana gelmişti. Donanmada gemi mürettebâtı yanında yeniçeri ve tımarlı sipâhilerden olmak üzere toplam 20 000 asker vardı. Donanmamızın merkezinde Kaptan-ı deryâ Barbaros Hayreddin Paşa, sağ kanadında Sâlih Reis, sol kanadında büyük coğrafya ve matematik âlimi meşhur denizci Seydi Ali Reis, ihtiyatta da Turgut, Murad, Sâdık, Güzelce Reislerle gönüllüler vardı. Bu zafer üzerine Akdeniz bir Türk denizi hâline geldi. Bu mutlu günde Barbaros’a ve bütün deniz şehitlerine duâ ediyor, şanlı Deniz Kuvvetlerimizi selâmlıyoruz.