Saray kâtiplerinden Esad Bey anlatır:

Bir gece önemli bir şifre almıştım. Bunu Sultan Abdülhamid Hân'a imzalatmak için, yatak odasının kapısını çaldım. Kapı açılmadı. Bir müddet bekledikten sonra, tekrar çaldım. Yine açılmadı. Üçüncü defa vuracağım sırada kapı açıldı. Karşıma çıkan sultan, havlu ile yüzünü siliyordu. bana şöyle dedi:

"Evlâdım, beklettim kusûruma bakma! Daha kapıyı birinci çalışında kalktım. Gecenin bu saatinde geldiğine göre, mühim bir evrak olduğunu anladım. Abdestsiz idim. Bu milletin hiçbir evrakına abdestsiz imza atmadım. Abdest almak için geciktim. evrakı oku da dinliyeyim!..."

Evrakı okudum. Besmele çekerek imzaladı. "Hayırlı olur inşâallah!" dedi.

         Adam, üzgün bir hâlde evine gelir. O gün yine at yarışlarında çok para kaybetmiştir. Kapıda kendisini karşılayan hanımına der ki:
         - Sorma Fadime. Bugün yarışlarda tam 100 milyon kaybettim.
           Hanımı öfkeyle cevap verir:
         - Oh olsun, bu yaştan sonra koşmak senin neyine!..

 

Yandaki 49 kareye, 1’den 49’a kadar sayıları öyle yerleştirin ki, altalta, yanyana ve köşelerden köşelere toplandığı zaman,toplamlarının hepsi 175 olsun.
(Cevabı yarın)