Untitled Document

MENKIBE - ŞÜKRÜN TARİFİ

Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri henüz yedi yaşındayken, hocası ve aynı zamanda da dayısı olan Sırrî-yi Sekâtî hazretleri ile beraber hacca gitmişti. Mescid-i Haram’da 400 kadar ulemâdan büyük zâtlar toplanmışlar, şükür hakkında konuşuyorlardı. Herkes şükür hakkında birşeyler söylüyor, şükre kâmil bir tarif getirmeye çalışıyorlardı. Uzun konuşmalar sonunda 400 değişik fikir çıkmasına rağmen, herkesi tatmin edecek bir şey söyleyebilen olmamıştı.

Sırrî-yi Sekâtî hazretleri, bir de yanındaki Cüneyd-i Bağdâdî’ye buyurdu ki:

“Mâdem ki buradasın, sen de bir şeyler söyle!”

Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri buyurdu ki:

“Şükür, Allahü teâlânın ihsan ettiği nimet ile O’na isyân etmemektir.”

Orada bulunanların hepsi şaşırıp dediler ki:

“Seni tebrik ederiz, maksadı en güzel sen tarif ettin. Ancak bu kadar tarif olurdu.”

NÜKTE - DUT YAPRAĞI

          İmam-ı Şafiî Hazretlerine birkaç kişi gelip sordular ki:
          - Allah'ın varlığına delilin nedir? 
          - Dut yaprağıdır. Çünkü; tadı, rengi, kokusu ve maddesi bir olmasına rağmen, bu bir tek maddeden ipek böceği yer, ipek yapar; koyun yer, et ve süt olur; geyik yer, misk yapar; arı yer, bal yapar... Tadı, rengi, kokusu ve nihayet maddesi tek olan yapraktan bu kadar çok eşya yaratan kimdir?

RAMAZAN MÂNİLERİ

İşte geldi Ramazan,
Bir hoş oluyor insan,
Kıymetini bilene,
Ne de büyük bir ihsan.

Seni hepimiz sevdik,
Ne bereketler gördük,
Sahûr, iftar sendedir,
Her ay sen olsan, dedik.

Salevâtı söyledik,
Temcit pilavı yedik,
Soframızdan kalkarken,
Rabbimize şükrettik.

Okudum yazar oldum,
Davette gezer oldum,
Her gün börek istiyor,
Nefsime kızar oldum.

İftar vakti oldu mu?
Ayran tasa doldu mu?
Yanındaki fakîre,
Yemek veren oldu mu?

Hoşafın suyu boldur,
Bir kepçe daha doldur,
Sahura köfte varmış,
Ne olur erken kaldır.



Erkek : Abdülaziz - Kız : Mürşide  - Yemek : Düğün çorbası, Balık Izgara, Pilaki, Revani



Featured Image 01