Untitled Document

HİKÂYE - TAKVİM YAPRAĞI

Yaşı benden epey büyük, sevdiğim bir dostumdu. Üç büyük kulüpten birinin eski yöneticisiydi.
O gün ofise biraz geç gelmiştim ve o, misafir olarak geldiği odamda, masamda açık duran ciltli Türkiye Gazetesi Takvimi’ni karıştırıyordu. Selâm ve hoş beşten sonra, daha sonraki tarihli bir takvim yaprağını göstererek: “Bakar mısın, ne buldum, dedi, şu takvim yaprağında!”
Gerçekten ilginç bir şey yakalamıştı, takvimin bir yaprağının ön yüzünde “Sultan .........’in ölüm yıldönümü” yazıyordu ki, bu aynı zamanda o dostumun da ismiydi. Arka sayfada ise “Erkek ismi M........, Kız ismi: Ö.......,” verilmişti. Bunlar da dostumun iki çocuğunun ismiyle aynıydı. “Bu takvim yaprağı sanki bizim için hazırlanmış. Alabilir miyim?” diye sordu. “Ne demek abi, memnuniyetle.” dedim. O yaprağı kopararak ona verdim. Özenle ikiye katlayıp cüzdanına yerleştirdi. Sonra cüzdanından çıkardığı bir başka gazete parçasından şiir okudu bana... Edebiyatı severdi.
Ya sekiz, ya dokuz gün sonra telefonum çaldı. Yukarıda anlattığım o dostumun eşiydi: “Sanırım henüz duymadınız, dedi. Eşim üç gündür Alman Hastanesi’nde yatıyor.”
- Yaa, duymadım! Çok üzüldüm, dedim. Hemen geliyorum.
Ve öğleden sonra hastaneye gittim.
Bembeyaz ve kanı çekilmiş yüzü ile değerli dostum yatağında yatıyor, eşi bir mendille yüzünü siliyor, kızı Ö...... ve oğlu M....... sessizce başında oturuyordu. Yanı başındaki komodinin üstünde bir aranjman çiçek, bir kolonya şişesi ile kağıt mendil paketi vardı. Kolonya şişesinin altında, benim masamdan aldığı takvim yaprağını gördüm. Böyle durumlarda söyleyecek fazla bir şey yoktur. Geçmiş olsun dileği, bir iki teselli sözü...
Çıktım. Eşi arkamdan geldi. Üç gün içinde artık alışmış olduğu o dehşet cümleyi soğukkanlılıkla söyleyiverdi: “Mide kanseriymiş! Fazla sürmez diyorlar...”
Bir ay bile dolmadı sanırım. Öldü haberini aldığımda Frankfurt’taydım. Dönüşte masamı düzeltirken takvim elime geldi. Ölen dostumun koparıp aldığı yaprağın yerine, başka bir takvimden aynı tarihli yaprağı alıp oraya yapıştırdım. “Bu takvim yaprağı sanki bizim için hazırlanmış.” dediği o takvim yaprağı, dostumun tam ölüm gününe ait yapraktı.
Sadık Söztutan Türkiye Gazetesi 13.02.2003



Erkek : cüneyd - Kız : Elif - Yemek : Pirinç çorbası, Sulu köfte, Mantı, Hoşaf



Featured Image 01