Büyük evliyâlardan, İbrâhim bin Edhem hazretleri, bir gün çölde giderken abdest almak için su aradı. Bir kuyuya rastladı. Su çekmek için kovayı sarkıtınca kovanın içi gümüşle dolu olarak çıktı. Hemen geri boşaltıp, kovayı tekrar sarkıttı. Bu sefer de, altınla dolu olarak çıktı. Yine boşaltınca, bu sefer de mücevherle dolu çıktı. Onu da boşaltıp şöyle duâ etti:
‘’Yâ Rabbi! Bana hazine veriyorsun. Benim arzum bunlar değildir. Sana ibâdet etmek maksadıyle abdest almak istiyorum.’’
Kovayı tekrar kuyuya daldırıp çektiğinde, su ile dolu olduğunu gördü abdest alıp namazını kıldı.
İslâm Âlimleri Ansiklopedisi 2/231

Anne, çocuk için paylaşılamaz, değerli bir varlıktır. Annenin sevgisini kaybetme korkusu, kardeşler arasında kıskançlığa sebep olabilir.
Kardeşini kıskanıyor diye çocuğu sakın ha, suçlamayınız. Bu duygunun tabiî olduğunu bilen anne-babalar, kıskançlığın devam edip gitmesine mâni olabilirler. Çocuğun en belli korkusu, çevresindekilerin ona olan ilgisinin, sevgisinin azalmasıdır. Annenin sevgisini kaybetmediğini gören çocuk zamanla yatışır. Ama kardeşine karşı hissettikleri hemen değişmez.
Çocuğu, kardeşine olan duyguları yüzünden suçlamayın, onu sevmek zorundaymış gibi davranmayın. Ama onu sevmenin çok tabiî olduğunu, tatlı tatlı konuşarak iknâ edin.
Kıskançlığın baş sebebi, çocuğun kendine olan güven duygusunu kaybetmesi olduğuna göre, tedâvisi de bu güven duygusunu ona yeniden kazandırmaktır. Bunu da, size ihtiyacı olduğu her an, onun yanında olmakla sağlayabilirsiniz.