Lût Gölü, Ürdün-İsrail arasında olup, kuzey-güney arası 74, doğu-batı arası 16 km’dir. Alanı 930 km2 ve en derin yeri 401 m, ortalama derinliği ise 300 m’dir. Deniz seviyesinden 369 m aşağıdadır. Batı dillerinde “Ölü Deniz” diye adlandırılan Lût Gölü buna göre gölün tabanı Akdeniz’in yüzeyinden 800 metre alçaktadır. Halbuki, dünyada deniz yüzeyinden daha aşağıda olan diğer çevrelerde alçaklık ancak 100 metre kadardır.
Lût Gölü’nün başka bir özelliği de suyundaki tuz yoğunluğunun çok yüksek olması ve tuz miktarının %27’yi bulmasıdır. Halbuki öteki denizlerde tuz yoğunluğu ancak %3-4 kadardır. Bu göle giren kimsenin suya batması ve yüzme bilmeyenlerin boğulması ihtimali yoktur. Sanki yüzme yeleği takmış gibi su insanı suyun yüzünde tutar. Gölde, balık yahut yosun yoktur. Hatta, gölün üzerinden uçan kuşların da öldüğü söylenir. Çok eski tarihlerde bu bölgede Sodom ve Gomorra şehirleri vardı. Peygamberler Tarihinde Ahmed Cevdet Paşa şöyle demektedir:
“Hazreti İbrahim’in kardeşi Hârun oğlu Lût aleyhisselâm, ki onunla birlikte Babil’den Şam tarafına geçmişti. Sodom cihetine gönderilmişti. Buranın ahâlisi ise kâfir ve fasık idiler. Hiç bir kavmin yapmadığı fuhuşları yaparlardı. Lût aleyhisselâm onları doğru yola çağırdı, dinlemediler. Çok nasihat etti, kabul etmediler. Cenâb-ı Hak onların başına taş yağdırdı ve deprem ile köylerinin altını üstüne getirdi. Hepsini mahvetti. Yalnız Lût aleyhisselâm, ev halkı ile, geceleyin içlerinden çıkıp kurtuldu.”
İşte Sodom ve Gomorra şehirleriyle çevresi, günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce kendini gösteren bu büyük felâket sonucunda ve tam anlamı ile yerin dibine batmışlardı.

MALZEME: 1 adet kuzu karaciğeri, 3 patates, 1 demet maydanoz, 1 demet yeşil soğan, 3 kaşık un, tuz, kırmızı biber, zeytinyağı.

YAPILIŞI: Ciğer yıkanıp zarı soyularak kuşbaşı doğranır. Ciğer unlanıp kızarmış yağ içinde kurutmadan kızartılır. Bir kap içine alınıp üzerine tuz ve biber serpilir. Servis tabağına alınıp kenarları maydanoz, yeşil soğan ve haşlanmış patates ile süslenip servis yapılır.