| Ablacığım, ne olursun, bana dedemi anlat! |
| Onu gören çok sevinir, hep gülermiş öyle mi? |
| O gelince neş’e gelir, bayram olurmuş hayat, |
Sana “Nazlı’m, hiç üzülme, hep gül!” dermiş, öyle mi?
|
|
| Dedeciğim bir taneydi, çok tatlıydı sözleri, |
| Sarılınca kucağına, Cennetteyim sanırdım... |
| Bir şey desem, sevgi ile ışıldardı gözleri, |
O bakışı, o gülüşü nerde görsem tanırdım...
|
|
| Ne şanslısın ablacığım, seni sever okşarmış, |
| Ele geçmez bir mutluluk, hayatında o varmış! |
| Diyorlar ki; o sevince, yüreğine koyarmış, |
Bir daha da çıkarmazmış, ablacığım, öyle mi?
|
|
| Kaç yıl oldu, gittiğinde ağlamıştı bulutlar, |
| Figan etti dönsün diye haber saldığım kuşlar, |
| Çok aradım, hep bekledim, kimse “gelir” demedi, |
| Kime sorsam, gözü yaşlı, sanırsın lâl olmuşlar... |
| Ablacığım beni görse dedem nasıl severdi? |
| Kucağına alır mıydı, kulağıma ne derdi? |
| Belki o da senin gibi beni koklar, öperdi, |
O öpünce yanağında gül açarmış, öyle mi?
|
|
| Kardeşlerin en güzeli, kardeşlerin en hası, |
| Sen üzülme, kederlenme, kıyamam hiç ablası, |
| Dedem seni benim gibi çok sevecek emin ol! |
Yeter ki sen hayatında şiar eyle ihlası...
|
|
| Dedeciğim, bil ki sana görmeden de aşığım, |
| Ben doğmadan yer açtığın kalbin oldu beşiğim, |
| Hayatımda sen ol benim kılavuzum, ışığım, |
Seven kalbe ötelerden nur yağarmış, öyle mi?
|
|
| Dedeciğim, her gün seni hasretle yâd ederiz, |
| Babam, annem, babaannem, Farukcuğum, hepimiz. |
| Kalbimize, ruhumuza eşsiz sevgini ören, |
Bizi sana torun yapan Allaha hamd ederiz...
|
| Hanefi Söztutan |