GÜNÜN TARİHİ............ MUHAMMED ALİ

Müs­lü­man bok­sör Mu­ham­med Ali’nin asıl adı Cas­si­us Mar­cel­lus Clay’dir. 1942 yı­lın­da ABD’de Ken­tucky’de dün­ya­ya gel­di. “Kom­şu­la­rı bi­sik­le­ti­ni çal­ma­sın­lar.” di­ye, İr­lan­da­lı bir po­lis­ten boks ders­le­ri al­dı. 16 ya­şın­day­ken Lo­uis­vil­le Al­tın El­di­ven Tur­nu­va­sı’nda si­nek­sik­let ma­dal­ya­sı­nı ala­rak tur­nu­va­lar­da ken­di­ni gös­ter­me­ye baş­la­dı. Da­ha son­ra Ro­ma Olim­pi­yat­la­rı’nda al­tın ma­dal­ya ka­zan­dı. İtal­ya’dan dö­nü­şün­de boy­nun­da ma­dal­ya var­ken, sa­va­şa git­me­yi red­det­ti ve ma­dal­ya­sı­nı Ohio Neh­ri’ne fır­la­ta­rak ef­sa­ne yo­lun­da ilk adı­mı­nı at­tı. 26 Şu­bat 1964 ta­ri­hin­de Sony Lis­ton’u ye­ne­rek Dün­ya Ağır Sik­let Boks Şam­pi­yo­nu unvanı­nı el­de et­ti. Son­ra da İslâmiyeti se­çti­ği­ni açık­la­ya­rak, bü­tün dün­ya­yı şo­k et­ti. Vi­et­nam Sa­va­şı’na gön­de­ril­mek is­ten­di­, fa­kat git­me­yi ka­bul et­me­di. 1967 yı­lın­da 5 yıl ağır ha­pis ce­za­sı­na çarp­tı­rı­ldı. 1970 yı­lın­da dâvâ­sı red­de­dil­di ve ser­best ka­ldı. Elin­den alı­nan unvanı­nı al­mak için ye­ni­den ring­le­re dö­ndü. Za­ire’de dü­zen­le­nen şam­pi­yo­na­da Dün­ya Ağır Sik­let Boks Şam­pi­yon­lu­ğu’nu ye­ni­den ele ge­çi­rdi. 1981’de, son unvan ma­çı­nı da ka­za­nıp ring­le­re ve­dâ et­ti. Ne ya­zık ki, Mu­ham­med Ali, par­kin­son has­ta­lı­ğı­na ya­ka­lan­dı. 04.06.2016 tarihinde vefât etti
HA­TI­RA          MU­HAM­MED ALİ 
Lond­ra’ya bir üni­ve­rsi­te­de kon­fe­rans ver­mek için git­miş­tim. Bir ak­şam ote­lim­de iken, bir te­le­fon gel­di. “Ame­ri­ka’dan bir­kaç misafiri­miz gel­di. Bi­ri­nin is­mi­nin Cas­si­us Clay ol­du­ğu­nu öğ­re­nin­ce, er­te­si gün için otel­le­rin­e ge­le­ce­ği­mi söy­le­dim. Dün­ya Boks Şam­pi­yo­nu olan Cas­si­us Clay’ın Müs­lü­man ola­ca­ğı­nı öğ­ren­miş­tim. Er­te­si gü­nü otel­le­ri­ne git­tim. Ora­da bir­bi­ri­mi­ze, hoş­ gel­din de­dik. O ara ben Cas­si­us Clay’ı ku­cak­la­dım. Bak­tım ki, göz­le­rin­den yaş­lar akı­yor. “Ağ­la­ma, ni­ye ağ­lı­yor­sun?” di­ye te­sel­li et­me­ye ça­lış­tım. Ba­na ne de­se be­ğe­nir­si­niz? “Ben se­vin­cim­den ağ­lı­yo­rum. Çün­kü, dün­ya­da be­ni ilk de­fa ku­cak­la­yan be­yaz siz­si­niz!” de­di. Müs­lü­man­lı­ğı ka­bul et­ti­ği­ni ve bu­nu giz­li tut­tu­ğu­nu, ben­den na­maz kıl­ma­yı öğ­ret­me­mi is­te­di. Ona na­maz kıl­ma­sı­nı öğ­ret­tim. Ara­dan yıl­lar geç­ti. 1964’de Müs­lü­man­lı­ğı­nı ilân edip, Mu­ham­med Ali is­mi­ni al­dı ve Dün­ya Ağır Sık­let Boks Şam­pi­yo­nu ol­du. Par­kin­son has­ta­lı­ğı­na tu­tul­du. TGRT’nin açı­lış tö­re­ni­ne onun da dâ­vet edil­me­si­ni is­te­dim. O tö­re­ne ben de git­tim. Ta, uzak­tan be­ni ta­nı­dı. Ora­da bir da­ha ku­cak­laş­tık...                   Nev­zat Yal­çın­taş  (29.04.2000)