YURDUMUZ......... 15 TEMMUZ’DA MUHABİRLER

H Aytekin Polatel (A Haber): Genci, yaşlısı, kadını ve erkeği tek bir vücut şeklinde, eline kazma, kürek, sopa alıp akın akın Külliye’ye gidiyordu.
H Ahmet Sami Arslan (TRT Haber): Numune Hastanesi’nin bir iki saat gibi kısa bir süre içerisinde morgunda yer kalmadığına tanıklık ettik.
H Gökhan Bedük (NTV): Kıyafetimi nasıl giydiğimi eşim ve oğlumla nasıl vedalaştığımı hatırlamıyorum. Yalnızca telsizden geçen çığlıklar var aklımda.
H Samet Serhat Sarı (ÜLKE TV): Kanal 7’nin önü ana baba günüydü. İnsanlar bizi asker uğurlar gibi uğurladı. Sırtımızda 15 kiloluk 3G canlı yayın cihaz-larıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yürüyerek gittik.
H Batuhan Yaşar (TGRT Haber): “Her gün ölünmez. Öleceksek bugün ölelim!” diye yayına başladık. 
H Mustafa Özyılmaz (TRT): Bir buçuk yaşındaki kızımızı  80 yaşındaki anneannesine bırakıp çıktık. Kızımız anne-babasız bü-yür, vatansız asla. Sol yanımdan gelen şarapnelle yaralandım, eşimin de yüzüne geldi.
H Ebru Karatosun (Türkiye): Uçaklar sürekli binamızın üze-rinden geçti. Hedef olmamak için binanın ışıklarını söndürdük.
H Neslihan Önder (Yeni Şafak): Yaşamın o an biteceğini düşünüp şehâdet getirmeye başladım.
H İsmail Coşkun (İHA): Her şey bitti ülkeyi ele geçirdiler diye düşündüm telsiz konuşmalarını dinlerken. Ta ki, havali-manına gidip tankın altına yatan o koca yürekli adamı görene dek.
H Necdet Tunaç (24 TV): Bir muhabirimiz aradı. Tankların araçların üzerinden geçtiğini, hayatında belki de ilk defa gördüğü bu anı ağlayarak anlatıyordu.
H Okan Ateş (24 TV): İnsanların, gözünü kırpmadan üzerlerinden geçen F16’ya doğru “Gel buradayız!” diye bağırdığını gördüm.
H Oğuzcan Yazar (İHA): Köprüde darbeci hainler silahlarını bırakarak teslim olmaya başladı. Biz kayıttaydık. Darbe girişiminin başarısız olduğunun işaretiydi o kayıt; ama biz farkında değildik.
Ümraniye Belediyesi’nin
“Haberciler Darbecilere Karşı”  kitabından