MAKALE............. HACI VEGA’NIN ÇİFTLİĞİ (2)

Annem yaşıyor, henüz Müslüman olmadı daha. Kız kardeşlerimden 4’ü bize katıldı. Birkaç sene sonra köy tamamen Müslüman olursa şaşmam.
- İki dîni de yaşadınız . Sizi ne etkiledi en fazla?
- Bakın sizinle birlikte yemek yiyorum. Hâlbuki biz beyaz misyonerlerin sofralarına oturamazdık asla. İslâm kardeşliği çok başka. Beni cezbeden şeylerden biri de kendi başıma tevbe edebiliyor olmam. Açı-yorum ellerimi, büküyorum boynumu, gönlümce yalvarı-yorum Allaha.
Biliyor musunuz sadece te-mizliğe riâyet edilse cilt hastalıkları bu kadar yayılmazdı Afrika’da. Öyleleri var ki, yağmurdan yağmura ıslanıyor, banyo nedir bilmiyor. Hâlbuki Müslüman günde beş kere namaz kılmak zorunda. Üstünde başında necaset bulunmayacak asla. Abdestini alacak, gusül icap ediyorsa baştan ayağa yıkanacak. Temiz giyinecek, tırnaklarını kesecek, güzel kokacak. Müslümanlar yediklerine dikkat ediyor, hem temiz ve sağlıklı, hem de helâlden olmasına özen gösteriyor. Alkol almıyor, uyuşturucu kullanmı-yor, kumardan uzak duruyorlar. Söz taşımıyor, kalp kırmıyor, dedikodu yapmıyorlar. Yalan, gıybet, iftira bilmiyorlar. Fuhuştan uzak duruyor, hanımlarına sadık kalıyor, çocuklarına sâhip çıkıyorlar. Kul hakkından çok korkuyorlar. Sonra; “Ruz-i mahşerde müflislerden olursam.” korkusu ile titriyorlar âdeta. Söyle ne istersin daha? 
Şu anda köyüme bir mescit yaptırıyorum. Öyle kubbeli minareli değil, bir çatı, dört duvar. Kapı çerçeve takamadık sıva da yapamadık ama kullanmaya başladık Cumalarda. Bilirsiniz Afrikalılar renkli şeyleri severler, keşke allı morlu halılar döşeyebilsem, albenili âvizeler asabilsem. Birçoğu merakından gelir, katılır aramıza. Şimdilik mütevazı gidiyoruz, paramız o kadar zira. Câmi önüne bir tulumba açtırmalıyım. Gelsinler, avluya girsinler, velev ki su almak için dahi olsa. 
Bugün ilmen ve tıbben öğrendik ki sünnet olanlar AIDS’e daha az yakalanıyor.  Zira sağlıkçıydım. Gittim malzeme edindim, çevremde-kilerden başlayarak sünnet etmeye başladım. Ücret talep etmiyorum. Bütün arzum bir minibüs alıp, seyyar kliniğe çevirebilmek. Daha çok ilâç ve alet taşımak...

İrfan Özfatura     TÜRKİYE GAZATESİ 14.11.2016