BATILI GÖZÜYLE............ KUR’ÂN-I KERÎM

Dr. Gary Miller, Kanada asıllı matematikçi ve eski Hıristiyan Misyoner. Tam 15 yıl Kurân’daki bilimsel ve tarihsel hataları ispatlamaya karar verdi. Ama bunca yıldır, tek bir hata ve çelişki bulamadı. Peki, ona ne mi oldu? Artık onun ismi Abdullah Ömer oldu! Sonra da [The Amazing Quran] kitabını yazdı.
İşte o kitaptan bâzı parçalar: “... Eğer birisi Kur’ân-ı kerîmi, Hazret-i Muhammed’in bir eseri, O’nun yazdığı bir kitap olarak görürse o zaman, yazılan kitabın yazarın kafasındaki düşünce-lerle, hayatındakı olaylarla uzaktan yakından bir şekilde ilişkili olması gerekir. Hazret-i Muhammed’in zor bir hayat yaşadığı birçok kişi tarafindan kabul edilir. Bütün çocuklarının (Hazret-i Fatıma hariç) kendisinden önce vefâtı, çok sevgili eşi Hazret-i Hatice’nin vefâtı, yine başta kendisinin ve de O’na gönül vermiş olan dâvâ arkadaşlarının çekmiş olduğu eziyetler, cefâlar... Bu sayılanlar O’nun zorluklarla dolu hayatından sadece birkaç tanesidir. Fakat, Kur’ân-ı kerîm bunların hiçbirinden bahsetmez. Ne O’nun çocuklarının vefâtından, ne eşinin vefâtından ve ne de O’nu derinden etkileyen diğer olaylardan. Dolayısıyla birisi Kur’ân-ı kerîm Hazret-i Muhammed’in yazmış olduğu bir kitaptır diyorsa, kitabın yazarı olarak Hazret-i Muhammed’in kendisini bu kadar etkileyen olaylardan bahsetmesi kaçınılmaz olmaz mıydı!...
Kur’ân-ı kerîm, ayrıca okuyucuyu değişik olaylarla ilgili olarak bilgilendirir ve eğer bu konuyla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsan yahut bahsedilenler hakkında bir şüphen varsa, o zaman git ve bunları o ilmin uzmanlarına sor diye tavsiyede bulunur. “Eğer bilmezseniz, bilenlerden sorun!” 
[Nahl 43-Enbiya 7-Zümer 9]
Bu, aslında şaşırtıcı bir durumdur. Çünkü coğrafya, botanik, biyoloji,..vs. gibi konularda hiçbir eğitim görmemiş birinden bu tür konuları tartışan ve okuyucuya şüphesi varsa; “Git onu o ilmin üstadına sor!” diyerek âdeta meydan okuyan bir kitap yazmasını beklemek cidden akıl işi değildir. Müslümanlar bile her asırda Kur’ân-ı kerîmin; “Gidin ve araştırın!” tavsiyesine kulak vermiş ve cok şaşırtıcı buluşlara imza atmışlardır...”
Hülâsa; Kur’ân-ı kerîm; hiçbir yerden bilgi almadığı gibi, bilgilerin kaynağı kendisidir.