ŞİİR.................... CÂFER ABİ
İstanbul’da yapraklar dökülürken bu güzün,
İçimizi kapladı nihayetsiz bir hüzün,
Ayrılık saatiydi gece ile gündüzün,
Veda edercesine son defa bakıp gittin,
Koca bir aileyi yetim bırakıp gittin.
Seçilmiştin, özeldin, ne güzeldi kaderin,
Sen gittin tadın kaldı, ne yapsak dolmaz yerin,
İçimizdeki boşluk ummanlar kadar derin,
Girdiğin gönülleri inceden yakıp gittin,
Bizleri gözü yaşlı sensiz bırakıp gittin.
Hem öğretmen, hem abi, hem de müşfik babaydın,
İlmin bir derya idi, sendin hakiki aydın,
Onca hastalık çektin, hepsini nimet saydın,
Ne mutlu ki, ismini zirveye çakıp gittin,
Bu kubbede tatlı bir seda bırakıp gittin.
İncelik ve zarâfet hayat tarzın olmuştu,
Hassasiyet, nezaket sende vücut bulmuştu,
Büyüklerin aşkıyla yüreğin kavrulmuştu,
Şehâdet nişanını göğsüne takıp gittin,
Ahlâkını bizlere miras bırakıp gittin.
Bulmacayı çözerken kırılıp düştü kalem,
Kelimeler tükendi, dilde kalmadı kelâm,
Sana lâyık olmakta işimiz zor vesselâm,
Kimse hazır değilken, bir anda çıkıp gittin,
İki göz bebeğini mahzun bırakıp gittin.
Hanefi Söztutan / Kasım 2016
DÜNKÜ CEVAP
Yumurta masada yatay olarak fırıldak gibi çevrilir. Çiğ yumurta yavaş ve kısa, pişmiş yumurta ise, hızlı ve uzun süre döner.
Çiğ yumurtaya parmakla hafif dokunulursa dönmeye devam eder, pişmiş yumurta ise hemen durur.
Çiğ yumurtaya parmakla hafif dokunulursa dönmeye devam eder, pişmiş yumurta ise hemen durur.
Erkek: Saffet - Kız: Suzan - Yemek: İşkembe çorbası, Etli bezelye, Şehriyeli pilav.
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE