Untitled Document

MENKIBE............... PEYGAMBERİMİZİN GÜZEL HUYLARI (2)

Re­sûl aley­his­se­lâm çar­şı­ya çı­kıp, 2 dir­hem ile bir an­ta­ri sa­tın al­dı. Ge­ri ka­lan 2 dir­hem ile yi­ye­cek al­ma­ya gi­der­ken gör­dü ki, bir âmâ otur­muş; “Al­lah rı­zâ­sı için ve Cen­net el­bi­se­le­ri­ne ka­vuş­mak için, ba­na kim bir göm­lek ve­rir!” di­yor­du.
Al­mış ol­du­ğu en­ta­riyi bu âmâ­ya ver­di. Âmâ, an­ta­ri­yi eli­ne alın­ca, misk gi­bi gü­zel ko­ku duy­du. Bu­nun, Re­sûl aley­his­se­lâ­mın mü­bâ­rek elin­den gel­di­ği­ni an­la­dı. Çün­kü, Re­sûl aley­his­se­lâ­mın bir ker­e giy­di­ği her­şey, es­ki­yip da­ğıl­sa bi­le, par­ça­la­rı da misk gi­bi gü­zel ko­kar­dı. Âmâ duâ ede­rek; “Yâ Rab­bî! Bu göm­lek hür­me­ti­ne, be­nim göz­le­ri­mi aç!” de­di. İki gö­zü he­men açıl­dı. Re­sûl “aley­his­se­lâm”ın ayak­la­rı­na ka­pan­dı.
Re­sûl “aley­his­se­lâm” ora­dan ay­rıl­dı. Bir dir­hem ile bir an­ta­ri sa­tın al­dı. Bir dir­hem ile de yi­ye­cek sa­tın al­ma­ya gi­der­ken, bir küçük hiz­metçi kı­zın ağ­la­dı­ğı­nı gör­ünce buyurdu ki:
- Kı­zım, ni­çin ağ­lı­yor­sun?
- Bir Yâ­hudi­nin hiz­met­çi­si­yim. Ba­na bir dir­hem ver­di. Ya­rım dir­hem ile bir şi­şe ve ya­rım dir­hem ile de yağ sa­tın al de­di. Bun­la­rı alıp gi­di­yor­dum. Elim­den düş­tü. Hem şi­şe, hem de yağ git­ti. Şim­di ne ya­pa­ca­ğı­mı şa­şır­dım.
Re­sûl “aley­his­se­lâm”, son dir­he­mi­ni kı­za ver­ip buyurdu ki: 
- Bu­nun­la şi­şe ve yağ al. Evi­ne gö­tür!
- Eve geç kal­dı­ğım için, Yâ­hu­d­inin be­ni dö­ve­ce­ğin­den kor­ku­yo­rum.
- Kork­ma! Se­nin­le bir­lik­te ge­lir, sa­na bir­şey yap­ma­ma­sı­nı söy­le­rim.
Eve ge­lip, ka­pı­yı çal­dı­lar. Yâ­hudi­ ka­pı­yı açıp, Re­sû­lul­la­hı “sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem” gö­rün­ce şa­şı­rıp kal­dı. Yâ­hudi­ye, ola­nı bi­te­ni an­la­tıp, kı­za bir­şey yap­ma­ma­sı için şe­faat bu­yur­du. Yâ­hudi­ Re­sû­lul­la­hın ayak­la­rı­na ka­pa­nıp dedi ki:
- Bin­ler­ce in­sa­nın baş tâ­cı olan, bin­ler­ce ars­la­nın, em­ri­ni yap­mak için bek­le­di­ği ey ko­ca Pey­gam­ber! Bir hiz­met­çi kız için, be­nim gi­bi bir mis­ki­nin ka­pı­sı­nı şe­ref­len­dir­din. Yâ Re­sû­lal­lah! Bu kı­zı se­nin şe­re­fi­ne âzâd et­tim. Ba­na îmâ­nı, İs­lâ­mı öğ­ret! Hu­zu­run­da Müs­lü­man ola­yım.
Re­sûl “aley­his­se­lâm”, ona Müs­lüman­lı­ğı öğ­ret­ti. Müs­lü­man ol­du. Evi­ne gir­di. Ço­lu­ğu­na ço­cu­ğu­na an­lat­tı. Hep­si Müs­lüman ol­du.
Bun­lar, hep Re­sû­lul­la­hın “sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem” gü­zel huy­la­rı­nın be­re­ke­ti ile ol­du.
Tam İl­mi­hâl - Se­âdet-i Ebe­diy­ye (Say­fa: 384-385)

 



Erkek: Baha - Kız: Bahar - Yemek: Erişte çorbası, Fırında tavuk, Havuç tatlısı.



Featured Image 01