TARİH................... ANADOLU ve ANADOLULU
DÜN
Aptal denilecek kadar saffetli
Safî 100 okka
Maşrapalarla ayran içen gürbüz
Nezle görmemiş sıhhat
Ya devlet başa, ya kuzgun leşe
Gözünü kaldıramayan mahcup âşık
Muharebelerde Allah için gâzi
Eline vurup, ekmeğini al
Ciğere kadar işleyen îmân heykeli
Aletimiz saydıkları
Gerçekten büyük bir inkilâp
Necip Fazıl
BUGÜN
Saffetli sanılacak kadar açıkgöz
Elbiseyle 55 kilo
Kovalarla rakı deviren cılız
Veremden frengiye kadar illet
Devletin malı deniz; yemiyen domuz
Gözü kan çanağı, ırz düşmanı
Dağlarda ve şehirde eşkıya
Köstebek ol, buğdayını bul
Kuyruk sokumuna kadar şüphe maymunu
Efendimiz dedikleri
olduğu besbellidir.
Kısakürek (Çerçeve 2)
GÜNÜN TARİHİ............ NECİP FAZIL KISAKÜREK
1904’te İstanbul’da doğdu. Bahriye Mektebine girdi. İlk şiirlerini burada yazmaya başladı. 1935’e kadar daha ziyâde ferdî, beşerî duyguları, kendi iç sıkıntılarını, buhranlarını dile getirdi. Büyük âlim Seyyid Abdülhakîm Arvasî’yi tanıması şahsiyetine, fikrine, dünya görüşüne büyük tesir yaptı. Âdeta her şeyiyle yeniden doğdu. Bu devreden sonra yazar, kendi tabiriyle Fildişi Kulesi’nden indi, memleketine, insanlarına karşı sorumluluk duyan Müslüman bir sanatkâr ve münevver hüviyeti kazandı. Kalemiyle, inandığı doğru, güzel, iyi bildiği değerleri yaymak, savunmak, tanıtmak için çalıştı. Bu maksatla, şairliğinin yanı sıra, edebiyatın hemen her dalında kalem oynatarak, yüzden fazla eser verdi. 1980’de “Sultan-üş-şüarâ” “Şairler Sultanı” ilân edildi. 25.05.1983’de, mücadelelerle dolu hayatı sona erdi.
Erkek: Nazım - Kız: Figen - Yemek: Şehriye çorbası, Soğan yahni, Kadayıf.
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE