Untitled Document

TARİH.............. İSTANBUL’UN FETHİ (2)

Bana gelince; sizin başınızda çarpışacağıma yemin ederim. Şimdi herkes çadırına gitsin. Yiyip içiniz ve birkaç saat istirahat ediniz. Sonra fecir ile beraber kalkar kalkmaz taburlarınızı tam bir intizam dâhilinde tertip ediniz. Savaş borusunun çaldığını duyunca ve sancakların dalgalandığını görünce, silah elde derhâl ileri atılınız!..” İmparator ise son umumî hücumu atlatabilmek için elinden gelen bütün gayreti gösteriyordu. Rahipler her gün olduğu gibi yine halkın mâneviyatını yükseltmek ve mukavemet fikrini artırmak üzere ilahiler okuyarak, “mukaddes” resimleri taşıyarak şehri dolaşıyorlardı... Ancak bu defa hiç beklenilmeyen bir olay cereyan etti. “Mukaddes” resim hiçbir sebep yokken rahiplerin elinden kayarak yüzüstü yere düştü. Herkes bağırarak resmi kaldırmaya koştu. Fakat resim sanki kurşun misali ağırlaşmış ve toprağa yapışık bir hâl almıştı. Bu vaziyette, resmi yerden kaldırmak mümkün olmadı. Herkes ağlaşmaya, istavroz çıkarmaya ve duâ etmeye başlamıştı. 
Sakız Başpiskoposu Leonardo, halkının o günkü hâlini anlatırken diyor ki: “Eğer siz de bizim gibi Türklerin; “Lâ ilahe illallah, Muhammedün Resûlullah” diyerek hep bir ağızdan cihanı dolduran haykırışlarını işitmiş olsaydınız hakikaten teessür içinde kalırdınız.” demektedir.  Kanlı çarpışmalardan sonra, 300 bin asker ve 20 parça donanmadan müteşekkil ordunun, yeri ve göğü sarsan tekbîr ve tehlîl sesleri arasında, Fâtih Sultan Mehmet Hân, Topkapı’dan şehre girdi.  Ayasofya’ya doğru ilerledi. Kapıya varınca, secdeye kapanarak Allahü teâlâya şükretti. İki rekât namaz kıldı.

TÜRKİYE GAZETESİ Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil  24.05.2019

BUGÜN...............  DÜNYA KIBLE GÜNÜ

Kıble tayininde yapılan hataları gidermek için, 28 Mayıs ve 16 Temmuz günleri, Dünya Kıble Günü olarak kutlanmaktadır. Türkiye saati ile 28 Mayıs’ta saat 12.18’de ve 16 Temmuz’da saat 12.26’da yılda iki defa, Güneş tam Kâbe-i şerîf üzerinde bulunur. Güneş tam Kâbe-i şerîf üzerinde iken, dünyada Güneş’i gören yerlerde, Güneş’e doğru dönen kimse, aynı zamanda Kâbe-i şerîfe, yâni kıbleye dönmüş olur. Böylece bir yerin kıble istikameti kolay ve doğru olarak tayin edilebilir.



Erkek: Ahmet Faruk - Kız: Ayşenur - Yemek: Pirinç çorbası, Fırında tavuk, Bulgur pilavı, Hoşaf.

 



Featured Image 01