SOHBET.......... KUR’ÂN-I KERÎM-İ OKUMA ÂDÂBI
Burhânüddîn Kerekî hazretleri, kıraat ve nahiv âlimidir. 776’da (m. 1374) Ürdün’ün doğusundaki Kerek’te doğdu. İlk tahsilinden sonra Kahire’ye giderek büyük âlimlerden kıraat ilmi tahsil etti ve talebe yetiştirdi. 853’te (m. 1449) Kahire’de vefât etti. Şöyle buyurdu:
“Kur’ân-ı kerîm okurken şu edeplere dikkat edilmelidir:
1- Abdestli olarak, temiz bir yerde kıbleye karşı diz üstü oturmalıdır! Başı açık okumamalıdır! Başı açık okumak tenzihen mekruhtur. [Mushafa bakarak okumak, daha sevaptır.]
2- Okumaya başlarken Eûzü ve Besmele çekmelidir.
3- Manasını bilen de, bilmeyen de ağır ağır okumalıdır.
4- Mümkünse, ağlayarak okumalıdır.
5- Her âyetin hakkını vermeli, yâni azap âyetini okurken, korkarak, rahmet âyetlerini heveslenerek, tenzih âyetlerini tesbih ederek okumalıdır.
6- Kur’ân-ı kerîm okurken, kendisinde riyâ, (gösteriş) uyanırsa veya namaz kılan kimseye mâni olursa, yavaş sesle okumalıdır.
7- Kur’ân-ı kerîmi tecvide uygun ve güzel sesle okumalı, tegan-ni etmemelidir. [Teganni, harfleri, kelimeleri bozarak ırlamak demektir. Teganni yaparken harfler bozulursa haram, harfler bozulmazsa mekruh olur. Halebi’de diyor ki: Kur’an-ı kerîmi teganni ile okuyan imamın arkasında kılınan namazın iâdesi gerekir.]
8- Kur’ân-ı kerîm, Allahü teâlânın kelâmıdır, sıfatıdır, kadimdir. Ağızdan çıkan harfler, ateş demeye benzer. Bu harflerin mânâları da böyledir. Bu harfler, başka harflere benzemez.
9- Kur’ân-ı kerîmi okumadan önce, bu kelâmı söyleyen Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünmelidir! Kimin sözü söyleniyor, ne önemli iş yapılıyor iyi düşünmelidir! Kur’ân-ı kerîme dokunmak için, temiz el gerektiği gibi, onu okumak için de, temiz kalp gerekir. Allahü teâlânın büyüklüğünü bilmeyen, Kur’ân-ı kerîmin büyüklüğünü anlayamaz. Bütün mahlûkatın sâhibi, hâkimi olan bir zâtın kelamı olduğunu düşünerek okumalıdır.
10- Gaflet içinde okumamalı, okurken başka şeyler düşünmemelidir.” Vehbi Tülek TÜRKİYE GAZETESİ 19.02.2020
Erkek: Raşit - Kız: Raşide - Yemek: Şehriye çorbası, Patlıcan musakka, Pilav, Kavun.