Untitled Document

MENKIBE..................... HAZRET-İ ÖMER

Hazret-i Ömer halîfe iken, Abdurrahmân bin Avf (radıyallahü anhümâ) ile beraber her gece şehri dolaşırken, bir yere gelince Hazret-i Ömer, arkadaşına; “Beni az bekle!” der ve ilerideki bir eve giderdi. Sonra dönüp gelirdi. Arkadaşı bunu merak ederdi. Ama sormaya da çekinirdi. Derken hazret-i Ömer vefât etti. Abdurrahmân bin Avf o eve gitti. İçeride hasta birini gördü. Yaşlı ve pîr-i fânî idi. Adam merak edip sordu:
- Sen kimsin?
- Ömer’in arkadaşıyım.
- Ömer yok mu?
- O yok, yerine ben geldim.
- Peki, ne oldu Ömer’e?
- O vefât etti amca.
O bunu duyunca: “Vaaah! Ömerrr!” dedi. Ve başladı ağlamaya!
Abdurrahmân bin Avf onu teselli etmek için dedi ki:
- Üzülme amca, ben varım.
- Ben Ömer’siz yaşayamam.”
- Amca ben onun arkadaşıyım. Söyle bana, onun yaptığını, ben yapayım!
Ama fayda etmedi. Adam ağlayarak dedi ki:
- Sen onun yaptığını yapamazsın. Sen, âmin! de benim duâma.
Kaldırdı ellerini. Ve kısık sesiyle şöyle duâ etti:
“Yâ ilâhî! Mâdemki Ömer gitti. Beni de yaşatma!” Ardından “Allah!” deyip başı yere düştü! Abdurrahmân bin Avf cenaze hizmetini gördü ve gözyaşlarıyla defnetti...
Abdüllatif Uyan TÜRKİYE GAZETESİ
15.03.2021



Erkek: Fahreddin - Kız: Fitnat - Yemek: Mercimek çorbası, Z. yağlı pırasa, Lokma tatlısı.

 



Featured Image 01