Untitled Document

GÜNÜN TARİHİ............... MEVLÂNÂ CELÂLEDDÎN-İ RÛMÎ

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri, Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş evliyânın büyüklerindendir. 1207’de Belh şehrinde doğup, 17 Aralık 1273’te Konya’da vefât etti. Babası Behâeddîn-i Veled de, büyük âlim ve velî idi. Daha çocuk iken babasının kalbindeki feyzlere kavuştu. Babası ile Hicaz’a, sonra Şam’a, oradan da Konya’ya geldi. Önce babasının halîfesi seyyid Burhaneddin Tirmüzî’den 9 sene feyz aldı. Sonra, Şemseddîn-i Tebrizî onu yetiştirdi.
Celâleddîn-i Rûmî, ney ve dümbelek çalmadı, dönmedi, raks etmedi. Bunları, sonra gelen câhiller uydurdu. Divanında 30 bin, Mesnevîsinde 47 bin beyit vardır. Mesnevî’sini nazım şeklinde yazarak, düşmanların değiştirmesine imkân bırakmamıştır. Pek çok menkıbesi vardır.
* * *
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’den

Yüzde ısrar etme; doksan da olur, 
İnsan dediğinde; noksan da olur,
Sakın büyüklenme; elde neler var,
Bir ben varım deme; yoksan da olur.
* * *
Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın?
Tutmayacak bir ele uzandığın için kendine mi?
* * *
Eğer birgün dünyaya âit çok büyük bir derdin olursa,
Rabbine dönüp; “Benim büyük bir derdim var.” deme. 
Derdine dönüp; “Benim çok büyük bir Rabbim var” de!
* * *
Sükût eyledim, “kahrı var” dediler. 
Biraz söyledim, “zehri var” dediler.

Sustum, “kahrından susuyor” dediler.
Biraz konuştum, “zehrini kusuyor” dediler.



Erkek: Ferhat - Kız: Feriha - Yemek: Un çorbası, Çılbır, Salata, Şekerpare.

 



Featured Image 01