Untitled Document

TARİH....... OSMANLIDA KADIN ESİRLER (1)

Osmanlıda da asrın sosyal gerçeği esirlik ve satış işlemi geçerli idi. Diğer ülkelerin esirlere ve kölelere gösterdiği gaddar ve merhametsiz tutum Osmanlıda olmamıştır. Bunu (yerli) bir Türk yazar belirtmiş olsa taraftarlığından şüphe edilebilirdi.
Bu konuda geniş yazılar yazan 18. yy. İrlandalı yazar Robert Walsh kitabında şu önemli bilgileri aktarmış:
“Avrat pazarı, yâni kadın esirler pazarı Çemberlitaş’a yakın ortasında odalarla çevrelenmiş bir avlu bulunan dikdörtgen bir binâdır. Bu pazara eski dünyanın hemen her yerinden, bilhassa Akdeniz kıyıları ile Karadeniz’in doğu uçlarından mal gelir. Avrat pazarında Nübye ve Habeşistan’ın abanoz renginden, Gürcistan ve Megrelya dağlarının kar beyazına kadar insan teninin her rengini görmek mümkündür… Türkler esirlerini İslâm dînini kabûl etmedikçe âzât etmezler. Esir âzât edilirse hürriyetine kavuşur ve tekrar satılmaz.
Bu hapishânenin bir yabancı üzerinde ilk bıraktığı intibâ mahkûmların neş’esi ve şamatasıdır. Yabancılar içeriye zihinleri esâretin korkunç manzaralarıyla dolu olarak girer. Âilelerinden koparılmış gencecik kızlar, parçalanmış âileler, acı çeken, hüzünle ağlayan ve ümitsizliğe gark olmuş çâresiz kurbanlar görmeyi beklerken, bambaşka bir manzarayla karşılaşırlar. Gâyet neş’eli ve keyifli görünen kızları onların dikkatini çekmek için ellerinden geleni yapar ve her biri anadilinde yabancıyı kendisini satın almaya dâvet eder. Bunun sebebi arkada bıraktıkları hayat şartları ve istikbalden bekledikleriyle îzâh edilebilir. Osmanlı ülkesinde esir olmak çoğu için daha iyi bir hayat demektir ve esir trafiği büyük bir düzen içinde yürür. Kafkasya’da ve Gürcistan’da âileler en güzel kızlarını satıştan kâr etmek için değil, çocuklarının (Osmanlı illerinde) satılarak daha iyi bir hayâta kavuşmaları gâyesiyle esirliğe hazırlar. Zihinlerine onları İstanbul’da bekleyen muhteşem hayat işlenir. Esir tâcirleri her yıl Anapa ve Karadeniz’in diğer lîmânlarına beyaz satın almak üzere geldiklerinde, âileye düşkün olmaması öğretilen kız mutlu bir istikbâlin hayâliyle neş’e ve gönül ferahlığı içinde yola çıkar.                      (Devamı yarın)

 



Erkek: Kâzım - Kız: Hürrem - Yemek: Kıymalı yumurta, Patlıcan musakka, Salata.

Featured Image 01