ŞİİR......... TANIMAK
Türküm, müjdeydi ülkeye,
Gezdim söyleye söyleye,
Bir gün söylemedim diye,
Türküm, beni tanımadı!
Onlar bacım, onlar ağam,
Onlardı sevincim, tasam,
Ahmed'im, Mehmed'im Suna'm,
Güllü'm, beni tanımadı!
Kalkacaktı yokuş-iniş,
Taşlar verecekti yemiş,
Bir ölçü tutturdum geniş,
Ölçüm, beni tanımadı!
Hayal değil hakikattım,
Dağ yardım, kayalar attım,
Elinde küskü Ferhat'tım,
Küsküm, beni tanımadı!
Döndüm dolaştım vatanı,
Gördüm gözettim her yanı,
Örttüm açıkta yatanı,
Örtüm, beni tanımadı!
Elimde doğmuş kuzular,
Bir gün benden soğudular,
Sordum: Ne oldunuz, ne var?
Sırrım, beni tanımadı!
Daha dün sözleştik şurda,
Düğün hazırladım yurda,
Eller beni tanıdı da,
Sözlüm, beni tanımadı!
Yine sizinleyim dedim,
Nasılsam öyleyim dedim,
Çıkıp ta söyleyim dedim,
Kürsüm, beni tanımadı!
Arabalarım katarla,
Gitsin diyerek dağ-yayla,
Toprağı ördüm yollarla,
Örgüm, beni tanımadı!
Geçen yolcuya imrendim,
Geçsem dedim bir de kendim,
Bu köprüyü yapan bendim,
Köprüm, beni tanımadı!
Bendim su eden suyunu,
Bendim ay eden ayını,
Bendim köy eden köyünü,
Köylüm, beni tanımadı!
Hırpalanmak ne kelime,
Didik-didik lime-lime,
Götürülürken ölüme ,
Ölüm, beni tanımadı!
Türküm, müjdeydi ülkeye,
Gezdim söyleye söyleye,
Bir gün söylemedim diye,
Türküm, beni tanımadı.
Arif Nihat Asya
DÜNKÜ CEVAP: Çaydanlıkta suyun önce alt kısmı ısınır. Sıcaklık yükseldikçe dipte buhar kabarcıkları (hava kabarcıkları değil) meydana gelir. Sudan hafif olduklarından, yukarı doğru yükselir, üst kısımlarda daha soğuk olan su tabakalarıyla karşılaştıklarında sönerler. Birçok kabarcığın sönüşünü biz tıslama sesi olarak duyarız. Kaynama noktasına kadar ısıtıldığında, soğuk bir tabaka kalmadığından artık tıslama sesi duyulmaz.