SOHBET.............. BİR BABANIN KIZINA NASİHATİ

“İffet; kadının, değeri milyonlar eden, bir mücevheridir. Bu mücevheri ele geçirmek için, Allahü teâlâdan korkmayan her erkek bütün şeytanlığını kullanır. Ele geçirdikten sonra, maksadına erişmiştir. Artık o, mücevherlikten çıkmış, âdi bir taş olmuştur. Sokağa atılıverir. Bu alışverişte, erkek, bir nâmus hırsızıdır. Kadın ise, mücevherini çaldırmış, bir zavallıdır.
Bu sebeple iffetini, nâmusunu korumak isteyen bir kadın, fazla göze çarpmayacak tarzda temiz ve ciddi bir kıyafette görünmelidir. Kendini beğendirmek için, fazla süslenmek, ahlâk hakkında şüphe uyandırır.
Kendisinin ve ailesinin şeref ve haysiyetini düşünen bir kadının, ciddi giyinmesi şarttır. Bir kadının vücudunu mümkün mertebe belirsiz bir hâlde gösterecek tarzda giyinmesi, elbisesinin ve etekliğinin bol olması, onun ciddi birisi olduğuna delil sayılır. Yapmacıksız olarak mütevâzı, iddiasız ve terbiyeli bir tavır, kadına en yakışan bir davranıştır. Bir genç kızın, etrafındaki insanları hiçe sayan saygısız ve küstah davranışları terbiyesizlik alâmetidir.
Bir kadının bir erkeğin yüzüne pervasızca bakması, küstah ve mütecâviz erkeklere, bu tiplere musallat olmak, sataşmak için, cesaret verir. Ümit verecek tarzda davranışı, ona felâket getirebilir. İnsanların, yüzlerindeki değişiklik kadar huy ve ahlâkları da değişiktir. Güzel ve iyi yüzlü insan, mutlaka iyi ahlâklı insan demek değildir...”

GÜNÜN TARİHİ..........  MURÂD-I HÜDÂVENDİGÃR

Sultan Murâd-ı Hüdâvendigâr Hân, Osmanlı pâdişahlarının üçüncüsü, Osman Beyin torunu, Sultan Orhan’ın oğlu, Yıldırım Bâyezid Hânın babasıdır. 1359’da babası vefât edince tahta çıktı. Önce Ankara’yı aldı. Haçlı ordusuna karşı Sırpsındığı Savaşı’nı kazandı. Tuna nehrine kadar aldı. 200.000 kişilik İkinci Haçlı ordusuna karşı I. Kosova Savaşı’nı da 9 Ağustos 1389’da kazandı. Sırp Kralı Lazar ve kumandanları da bu savaşta öldü. Sırp Devleti ise yok edildi. Harp sonunda ziyâretine gelen bir Sırplı tarafından şehid edildi. Yerine oğlu Yıldırım Bayezid Hân pâdişah oldu.