GÜNÜN TARİHİ........... AHMED MEKKÎ ÜÇIŞIK

1894 yılında Van’ın Başkale ilçesinde doğdu. Seyyit Abdülhakîm Arvasî hazetleri’nin büyük oğludur. Annesi, Seyyit Fehim Arvasî hazretleri’nin torunu Aişe Hanım’dır. Medrese tahsilini bitirdikten sonra, icâzet aldı. Arapça ve Farsça’yı Türkçe’den iyi bilirdi. Uzun yıllar Üsküdar ve Kadıköy müftülüğü görevlerinde bulunduğu sırada 6 Eylül 1967’de vefât etti.
● ● ●
Ahmed Mekkî Efendi’nin mevkî ve makâmda hiç gözü yoktu. Hatta, “İstanbul Müftülüğü” teklif edildi kendisine. Kabul etmedi. Isrâr ettiler. “O iş bana göre değil.” buyurdu.
Tevâzûundan, müftü koltuğuna oturmazdı. Hikmetini sorarlardı. “Ben, bu makâma lâyık değilim.” derdi.
● ● ●
Hâlbuki o vefât edince, yerine gelen genç müftü, onun; “Lâyık değilim.” diye oturmadığı müftülük koltuğunu ve masasını beğenmemiş, yenileriyle değiştirmişti. Kendisi döner koltuğuna oturur, siga-rasını yakar, gelenlerle siyâsi şeyler konuşurdu. Dînî suâllere de, kafasından; “Bana göre şöyledir.” derdi. Ve îzah etmeye çalışırdı gûya. Dinleyenler bir şey anlamazdı.
Zâten Ahmed Mekkî Efendi'den sonra dînî soru sormak için gelenler günden güne azaldı. Sonra tamamen kesildi...
● ● ●
Bir gün bâzı gençler gelip; “Hakîkî Müslüman nasıl olur efendim?” diye sordular.
Buyurdu ki:
“Hakîkî Müslüman; dînine, ana babasına ve hocasına, âmirlerine, memleketinin büyüklerine ve kanunlarına karşı son derecede saygılıdır. Lüzûmsuz işlerle uğraşmaz. Vaktini boşa geçirmez...
● ● ●
Mübârek babası Seyyid Abdülhakîm Arvasî hazretleri 1943'te tutuklanarak İstanbul'dan İzmir'e götürülmüştü. Beraat ettikten sonra Ankara'ya nakline müsaade çıktı. Bu sırada hasta idi. 18 gün yattıktan sonra 27 Kasım 1943'te (H.1362) vefât etti... Bağlum'a getirilerek defnedildi...
Telkinini kimin vereceği, oğlu Ahmed Mekki Efendi'ye sorulunca; "Babam Hilmi'yi çok severdi. Telkinini o versin" buyurdu. Telkin vermek talebesi Hüseyin Hilmi Işık Efendi'ye nasip oldu. Allahü teâlâ şefaatlerine nâil eylesin...