SOHBET............ AİLEDE GÖRGÜ KURALLARI
Görgü kuralları; toplumların inanç, eğitim, ekonomik güç, örf ve âdetlerine göre farklılıklar gösterir. Görgü kuralları; bir toplumdaki insanların, birbiriyle münasebetlerinde olgun, medeni davranışlar içinde bulunmalarını sağlar. Ayrıca bunlar, günlük işlerde nizam ve intizamın hâkim olmasına vesîle olur. Böylece toplum hayatında huzur ve rahatlık meydana gelir.
Bu kurallar, toplumumuzda yazılı olmayan birer kanun hüviyetini taşır. Ecdadımızın öğrettiği görgü kuralları kısaca şöyledir:
Ailede evin reisi babadır. Anne, ailenin en saygıya layık varlığıdır. Evin iç düzeni ondan sorulur. Çocuklara, her zaman şefkat ile bakılır, iyi yetişmeleri için ihtimam, özen gösterilir. Dede ve ninelerin de beraber olduğu ailelerde, onların söz hakkı ve kararları daha önce gelir.
Görgünün esasını, büyüklere saygı ve itaat, küçüklere şefkat ve merhamet teşkil eder. Evde küçükler, büyüklerin yanında dâimâ edepli bulunur. Kendilerine söyleneni dikkatle dinlerler. Büyüklerin sözüne izin almadan karışmazlar. Kendilerine bir şey söylendiğinde; “Buyurun efendim!” diye karşılık verirler.
Kardeşler, birbirine bağlı ve saygılıdır. Abi, abla küçük kardeşlerine şefkatle davranırlar. Küçükler de büyük kardeşlerine hürmet gösterir, onların isteklerini yerine getirirler, onların sözlerini dikkatle dinleyip; “Peki efendim!” “Baş üstüne!” diyerek cevap verirler. Birbirinin eşya ve oyuncaklarını izinsiz kullanmazlar. Kendilerinde olanlardan birbirine ikram ederler. Kimseyi rahatsız etmez, gürültü çıkarmazlar. Birbirleri ile güzel geçinirler. Ana baba, çocuklarının, çocuklar, ana babanın odasına gireceği zaman izin isterler.
Misâfirliğe gitmeden önce ev sâhibine haber verilir. Saatinde gidilir. Evine girerken, kapıya vurarak, kapının zilini çalarak veya seslenerek izin istenir! İzin isteme üç defa olur. Evde ev sâhibinin gösterdiği yere oturulur. Eşyalar izinsiz kullanılmaz. Ne ikram ederse, severek kabul edilir. Ev sâhibinin o günkü hâline göre, üzüntü veya sevincine ortak olunur. Evin içinin döşenişi, eşyaların yeri ve durumu tenkit edilmez. Giderken izin istenir, teşekkür edilir, duâ etmesi istenir ve; “Bize de buyurun!” denilir.