TARİH........... TOPKAPI SARAYI’NDA GÜMÜŞKAPI
Sultan Murat Hân, 1637 yılında bir gün Topkapı Sarayı’ndaki Revân Köşkü’nde otururken hışt (kısa mızrak) atmak arzu eder. Hışt’ı ağaçlara ve tahtalara kolayca sapladığı için, bu sefer de kuvvetini demir kapılarda denemek ister. Bu amaçla Arzhâne Odası’nın önünden şimdiki havuzun bulunduğu mermerliğe açılan demir kapıya nişan alarak atmaya başlar. Attığı hıştlardan 3 tanesi kapıyı delerek öbür taraftan çıkar.
O sırada huzurda bulunup bu atışları izleyen Zekeriyâ-zâde Şeyhülislâm Yahya Efendi bir şiir yazarak tarih düşürmüştür. Bu şiir sonradan bir gümüş levhâya yazılarak o kapı üzerine asılmış. O günden sonra da Enderunlular bu kapıya “Gümüşkapı” derlermiş.
Yahya Efendi’nin tarih düştüğü şiir şudur:
Görüb kuvvet-i bâzusun Sultân Murad Hân’ın,
Hıştı ile deldi bu saht-ı âheni bi-minnet.
Hem tirkeş okunı zarbı ile ol âhendan,
Üç yerde geçürmüşdür ol Şâh kadr-i kudret.
Bu kuvvet-i bâzusunu gördi Şeh Gâzi’nin,
Yahya dedi tarihin ahsent zehiy-i kuvvet.
Sultan Murad Hân’ın hışt ile fil kulağından ve gergedan derisinden yapılmış bir kalkanı da delişi vardır ki, bu hâdise Hindistan Türk İmparatorluğu’nun elçisi önünde yapıldığı için ayrıca tarihi bir değer taşır.
ZEKÂ BULMACASI........ HANGİSİ KÂRLI
Bir çoban, çiftlik ağası ile şöyle bir pazarlık yapar:
“Bir ay çalışacağım. İlk gün 1 kuruştan başlayacağım. Her gün ücretim 2 misli artarak gidecek. Yânî; 1. gün 1 kuruş, 2. gün 2 kuruş, 3. gün 4 kuruş, 4. gün 8 kuruş... olarak devam edecektir. Kabul edersen işe başlayayım.”
Çiftlik sâhibi düşünür: “Saf birini buldum. Bu iş çok kârlı.” deyip adamın şartını hemen kabul eder.
Acaba ay sonunda hangisi kârlı çıkar? (Cevabı yarın)