SOHBET........ SADAKA VE DUÂ BELÂYI DEFEDER

Allah rızâsı için yapılan, maddî ve mânevî her iyiliğe; sadaka denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Hastalarınızı sadakayla tedâvi edin. Sadaka, her hastalığı ve belâyı defeder.)                                     
[Beyheki]
(Sadaka verenin rızkı artar ve duâsı kabul olur!) [İbni Mâce]
(Sadaka şeytanın belini kırar.)                        [Deylemi]
 *   *   *
Bir gün Peygamber efendimize “aleyhissalâtü vesselâm” Hazret-i Cebrâîl gelip arz etti ki:
“Yâ Resûlallah, Levh-i mahfûzda gördüm, filânca genç bu gece vefât edecek.”
Peygamber Efendimiz, o genç için hüzünlenmiş ve çağırmış; “Evlâdım! Bir arzun var mı?” buyurmuş. O da şöyle arz etmiş:
“Yâ Resûlallah! Filanca kızı çok seviyorum, bana vermiyorlar, onunla evlendirirseniz çok sevinirim, bir de tatlı isterim...”
Bilmiyor tabii öleceğini! Hemen gitmişler kızcağızı istemişler, istediği tatlıyı da hazırlamışlar...
O gün Peygamberimiz o genci evlendirmiş. Sabah merakla beklemiş. Çünkü sabaha o gencin ölüm haberi gelecek!..
Haber gecikince Peygamberimiz birilerini gönderiyor. Gidip gelen kimse; "Keyifleri yerinde, hiçbir sıkıntıları yok." diye bilgi arz ediyor. Cebrâîl aleyhisselâm az sonra hâdiseyi haber veriyor:
“Yâ Resûlallah! Akşam bu genç ailesi ile oturmuş, tatlıyı yemeye hazırlanırken kapıya bir fakir gelmiş ve; “Kaç gündür ben açım. Bir lokma ekmeğe muhtacım, Allah rızâsı için bana bir şey verir misiniz?” demiş. Meğer o genç de çok cömertmiş. Hânımına demiş ki: “Ne dersin, ben bu tatlının hepsini vermek istiyorum.” Hânımı da, 'Verebilirsin.' deyince tatlının hepsini vermiş. O fakir de; 'Allahü teala râzı olsun! Ömrünü uzun etsin!' diye duâlar etmiş... 
Gencin bu hareketi ve fakirin o duâsı Cenâb-ı Hakkın hoşuna gitmiş ve bu gencin ömrünü uzatmış. Cebrâîl aleyhisselâm hâdiseyi böyle anlatıyor ve; “Yâ Resûlallah! Yastığı kaldırıp baksınlar.” diye de arz ediyor. Gönderilen kimseler, gencin yastığını kaldırıyorlar ki, iri bir yılan orada ölmüş!.. Onlar da 30 sene mutlu bir hayat yaşamışlar...