ŞİİR.....Ahmet Sırrı Arvas............BİZE GELİNCE SIRA
Yolun başındasın sen, kâmil kılavuz ara!
Hüsnü niyetin varsa, kışlar döner bahara.
O'na koş, O'na sığın, başın düşünce dara.
Sevgili pınar olsun, içinde yanan hâra.
Günaha doymayanlar, hazır olsunlar nâra.
Üç hastalıktan sakın, mevki, şöhret ve para.
Bunu yazdı, söyledi, asırlardır şuâra.
Benlik kavgasıdır hep, içimizdeki yara.
Görmüş gibi inandık, bilinmez bir diyara.
Sen koru bizi Rabbim, fırsat verme ağyara!
Arslan gibi kükrerken, şimdi geldik nazara.
Ve çıktı ipliğimiz, en sıradan pazara.
Bir yangın oldu bitti, fırsat yok ahu-zâra.
Biz koyduk dinamiti, kaldığımız hisara.
Baş üstünde taç iken, itildik bir kenara.
Eller taş attı, bizim koştuğumuz pınara.
Fikir sorulmaz oldu, artık eski çınara.
Nerde gül kokan iklim, Bağdat, Taşkent, Buhara?
Kendimizi bıraktık, garptan esen rüzgâra.
Bir bataklığa çıktı, yolumuz vara vara.
Nazar eyledim şehre, ağlatan bir manzara.
Dünya sen de gidersin, üfürülünce sûra!
Gel, sıyrıl tembellikten, düşünme kara kara.
Sen ulaşmak istersen, birbir yol gider Yâr'a.
Aşkı bilmek dilersen, sor Hallac-ı Mansur'a.
Bütün eğri yolları, gelin çekelim dâra.
Bulan bulur elbette, Bağdat'ı sora sora.
Birgün biz de gideriz, bize gelince sıra...
DÜNKÜ CEVAP
Çoban; ilk gün; kuzeye 20 km, ikinci gün; batıya 10 km, üçüncü gün güneye 10 km, dördüncü gün de; doğuya 20 km, toplam 60 km gider.
Keloğlan ise; bulunduğu yerden kuzeydoğuya 14,2 km giderek prensesi 1 günde kurtarır.
Keloğlan ise; bulunduğu yerden kuzeydoğuya 14,2 km giderek prensesi 1 günde kurtarır.
Erkek: İsrafil - Kız: Sibel - Yemek: Sütlü çorba, Z. yağlı barbunya, Makarna.