Untitled Document

MENKIBE..... ZEYD BİN HÂRİSE

Yemen’de annesi ile birlikte bir yere giderken, yakalanarak köle yapılmış, Mekke’ye getirilip Hazret-i Hatice’nin yeğenine satılmıştı. Yeğeni, Hazret-i Hatice’ye; o da Peygamber efendimize hediye etmiştir.
Babası ve amcası izini takip ederek Mekke’ye geldiler. Daha Peygamberliği ilân edilmeyen Resûlullahın huzuruna çıkıp oğullarını istediler. Peygamberimiz buyurdu ki:
- Zeyd’e durumu bildirelim. Size gelmek isterse gitsin, benim yanımda kalmak isterse burada kalsın!
Babası ve amcası bu teklife çok memnun oldular. Çünkü, çocuklarının kendileri ile döneceğini zannettiler. Zeyd’i çağırıp Peygamberimiz durumu anlattı. O da dedi ki:
- Ben hiç kimseyi size tercih etmem. Siz benim hem babam hem amcamsınız. Yanınızda kalmak istiyorum.
Babası bu cevaba kızarak:
- Yazıklar olsun sana dedi. Sen, köleliği hürriyete, annene, babana ve amcana tercih ediyorsun.
- Babacığım, ben bu zâttan öyle bir şefkat ve muamele gördüm ki, Onu kimseye tercih edemem.
Peygamber efendimiz çok memnun olarak, Zeyd’i Kâbe’de Hacer-ül Esved taşının yanına götürdü. Peygamberimiz orada bulunanlara ilân etti:
- Şahit olunuz! Zeyd benim oğlumdur.
Babası ve amcası bu durumu görünce kızgınlıkları geçti ve sevinç içinde memleketlerine döndüler.
Zeyd bin Hârise, Resûlulahın peygamberliğini duyunca hemen îmân ile şereflendi. İlk îmân eden 4 kişiden biridir. Mekke’de Müslüman olmayanlar pek çok ezâ ve cefâ ettiler. Hicret izni çıkınca Medine’ye gitti. Resûlullah da zâten onu azat edip hür bırakmıştı.
Eshâb-i kirâm içinde, Hazret-i Zeyd’den başka kimsenin ismi Kur’ân-ı kerîmde açıkça geçmemiştir. 630 yılında, komutan olarak katıldığı Müte Savaşı’nda şehid oldu. Oğlu Üsâme hazretleri de Peygamberimizin komutan tayin ettikleri Eshâb-ı kirâmdandır.

 



Erkek: Halis - Kız: Meltem - Yemek: Mercimek çorbası, Etli bamya, Revani.

Featured Image 01