SAĞLIK........ BAŞ AĞRISI
YÜZYILLAR ÖNCE YAZILAN BİR KİTAPTA BAŞ AĞRISI
∆ Bal şerbeti baş ağrısı için gâyet faydalı bir ilâçtır.
∆ Kına, sirke ile macun yapılır ve başı ağrıyan kimsenin alnına sürülürse, baş ağrısını teskin eder.
∆ Gülsuyu ile sirke karıştırılırp başa sürülürse, sıcak havalarda meydana gelen baş ağrısını teskin eder.
∆ Sıcak su içmek, soğuktan dolayı başı ağrıyanlara faydalıdır.
∆ Çörekotu, baş ağrısı ve yarım baş ağrısına karşı faydalıdır.
∆ Soğan çiğ olarak yenecek olursa, baş ağrısı yapar, pişirilerek yendiği zaman yan etkisi kalmaz.
∆ Sarmısak baş ağrısı yapar. Sirke, gülyağı ve gülsuyu ile karıştırılırsa, baş ağrısına karşı gâyet faydalıdır.
∆ Menekşenin kokusu ve merhemi, tansiyondan dolayı meydana gelen baş ağrısını teskin eder.
∆ Bal şerbeti ile macun yapılan sürme, göze çekildiği zaman, baş ağrısına faydalıdır.
∆ Anber’in tütsüsü teneffüs edilirse, nezle, grip ve soğuktan meydana gelen yarım baş ağrısına karşı faydalıdır.
∆ Sabir suyu, gülyağı ile birlikte şakaklara sürüldüğü zaman, baş ağrısını teskin eder.
GÜNÜN TARİHİ.........İZMİR’İN KURTULUŞU
Yunanistan, İngilizlerin teşviki ile 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgâl edip, Ankara’ya kadar yaklaştı. Bu tarihten sonra, yurdun her köşesinde teşkilâtlar kurularak, düşmana karşı mücadeleye başlandı. 3 yıl 3 ay 25 gün süren acılı günlerden sonra, 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz sonunda 9 Eylül 1922 sabahı, Fahrettin (Altay) Paşanın komutasındaki Türk süvarileri şehre girdikleri zaman İzmir’i ateşe verilmiş, yanar hâlde buldular. İzmirliler, yine de sevinçliydi. Çünkü düşman işgâlinden kurtulmuşlardı. Yunanlıların bir kısmı ABD’nin gemileriyle Yunanistan’a dönerken, çoğu da Ege Denizi’nde boğuldu.
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE