ŞİİR....................... DİL

Kon kuşum dal üstüne,

Suç varsa, al üstüne,

Ola söz, bal üstüne,

N'eyleyim ey dil seni!

Fârisîde zebansın,

Arabîde lisansın,

Kâh yahşî, kâh yamansın,

N'eyleyim ey dil seni!

Haydi dürüst ol gayrı,

Artırmaya bak hayrı,

Biriz, değiliz ayrı,

N'eyleyim ey dil seni!

Belki senden gâfilim,

Acı bana ey dilim,

Eyleme dilim dilim,

N'eyleyim ey dil seni!

Sende saklı ar, nâmus,

Ya hayrı söyle, ya sus,

Ol Mevlana, ol Yunus,

N'eyleyim ey dil seni!

Sarf eyleme rastgele,

Sözü düşün de söyle,

Dildendir nice çile,

N'eyleyim ey dil seni!

Suyu bulandırırsın,

Sözü dolandırırsın,

Gözü sulandırırsın,

N'eyleyim ey dil seni!

Ağırdır dil yarası,

Nice kılınç vurası,

Kötü laf yüz karası,

N'eyleyim ey dil seni!

Çok hayrın da dokunur,

Hak kelâmı  okunur,

Kem söyleme dokunur,

N'eyleyim ey dil seni!

Kâh kestirirsin başı,

Kâh attırırsın taşı,

Döktürürsün gözyaşı,

N'eyleyim ey dil seni!

Eyyübî’m kapat zarfı,

Uzun eyleme lafı,

Söz,insanın zâfı,

N'eyleyim ey dil seni!

 

GÜNÜN TARİHİ.......  MEKKE’NİN FETHİ

Peygamber Efendimiz, Medine’den Ramazan-ı şerîfin 10. Pazartesi günü 12 bin kişilik kahraman bir ordu ile 1 Ocak 630 günü yola çıktı. Harp etmeden Mekke-i Mükerreme’yi hicretin 8. senesinde Ramazan-ı şerîfin 20. Perşembe günü (11 Ocak) teslim aldı. Düşmanlarına da şöyle buyurdu: “Sizin hiçbirinizi sorguya çekecek değilim. Gidiniz, hepiniz serbestsiniz!”
Kâbe putlardan temizlendi ve Hazret-i Bilâl, Kâbe’de ilk ezanı okudu. Müslümanlar; göç ederek ayrıldıkları Mekke, Kâbe ve vatanlarına, böylece yeniden kavuşmuş oldular.