Untitled Document

ŞİİR........Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu....... ER MEYDANI

Şu yeryüzü er meydanı,
Gönül sevmez her meydanı,
Yüreksize yorgan döşek,
Koç yiğite ver meydanı!

Başbuğlar tuğ kaldıranda,
Atlar dizgin dolduranda,
Malazgirt'te, Çaldıran'da,
Sakarya'da gör meydanı!

Kaytan bıyık bura bura,
Gakkoş, Dadaş sıra sıra,
Elaziz'de Çay'da Çıra,
Erzurum'da bar meydanı!

Ey içi boş, dışı süslü! 
Eli kirli, yüzü paslı! 
Yetişsin Asım'ın nesli
Etsin sana dar meydanı! 

Geldiği gün kutlu çağrı,
Bas, titresin yerin bağrı,
Doğu'dan batıya doğru,
Bir yay gibi ger meydanı!

Ben Türk'üm! de, dur sözünde,
Yürü İslâm'ın izinde,
Kalmasın şu yer yüzünde,
Şerirlere şer meydanı!

Alparslan Mete Çağı'ndan,
Son Peygamber kucağından,
Hacı Bektaş ocağından,
Açık bize sır meydanı!

Hayaller kalınca güdük,
Açıldı surlarda gedik,
Mehter sustu, öttü düdük,
Rezil oldu er meydanı! 

Yer yüzünde kalsan da tek,
Eğme boyun, öpme etek!
Çin seddinden, Nemçe'ye dek,
Yeni baştan sar meydanı!

Bak neler var dünlerinde,
Acı, tatlı günlerinde,
Dumlupınar önlerinde,
Mehmetçik'ten sor meydanı!

Sancaklar kalmasın aysız,
Boz Oklar Üç Oklar yaysız,
Soyunu bilmeyen soysuz,
Düşmanına kor meydanı!

Ayrılık can paresidir,
Sıla, gurbet çaresidir,
Ahi Evran töresidir,
Yarenlerle yar meydanı!

Dön ardına bir bak hele,
Hatırına neler gele,
Dar boğazda Çanakkale,
Tarihin en zor meydanı! 

Git danış büyük ceddine,
Sor doğuda Çin seddine,
Girmek kimlerin haddine,
Sen açmazsan bir meydanı! 

Çabuk söner şişirdiğin,
Soya çeker devşirdiğin,
Kırk Bismillahla girdiğin,
Meydan, şimdi kir meydanı!

İtibar olmazsa ere,
Düşmana kim göğüs gere? 
Kör döğüşü olan yere,
Derler elbet kör meydanı! 

Uyanınca Türk'ün özü,
Gerçekleşir Mevlam sözü,
Olur bir gün şu yer yüzü,
İnsanlığın hür meydanı!



Erkek: Avni - Kız: Güzide - Yemek: Mercimek çorbası, Pastırmalı fasulye, Aşûre.

Featured Image 01