Untitled Document

TARİH............ İSTANBUL’UN KARA GÜNLERİ

∑ Mondros Mütarekesi’nden 12 gün sonra; 13 Kasım 1918’de, itilaf devletlerinin 55 adet harp gemisi, İstanbul Boğazı’na demirledi.
∑ Bütün demiryollarına ve limanlardaki ulaşıma el koydular.
∑ Bir Türk tüccarı, bir sandık ticaret eşyasını izinsiz taşıyamazdı.
∑ Bütün Türk subayları, her rütbedeki işgal ordusu subaylarını selâmlamaya mecburdu.
∑ İşgal ordusu askerleri, ana caddelerde sık sık resmî geçit yapıyordu.
∑ Yerli Ermeni ve Rumlar iyice azıtıp, işgalcilere muhbirlik ve kılavuzluk yaparak Türkleri tutuklatırlardı.
∑ Banliyö trenlerinde, hiç kimse 1. mevkiye giremezdi. Sarhoş bir İngiliz neferi, tek başına sereserpe uzanıp, aşağılayıcı nazarlarla Türklerle alay ederdi.
∑ Vapurlarda bileti 1. mevki olan Türkler de 2. mevkide seyahate mecburdu.
∑ İstanbul dışına çıkmak herkese yasaktı.
∑ Sarhoş İngiliz zabitleri, kasten kadınlara ayrılan bölümlere girerek, ahlâksızca hareketlerde bulunurlardı.
∑ Yunanlılar iyice azıtmıştı. Yakaladıkları Türk subaylarına, zito diye bağırmaları için baskı yapıyorlardı.
∑ 9 Eylül 1922’de Yunanın Ege denizine dökülmesi üzerine, İstanbul’da dört yıldır kan kusturan zalim işgalciler, can derdine düştüler.
∑ 6 Ekim 1923’e kadar 5 yıl İstanbullulara ve Türklere kan kusturuıp, çekip gittiler.
TÜRKİYE GAZETESİ            İsmail Yağcı   

FIKRA..............  HAYÂLET SANMIŞLAR

İki genç bir gece evlerine giderken daha kestirme olması için mezarlığın içinden geçen yolu tercih ederler. Biraz sonra “Dank dank...” diye sesler gelmeye başlar. Korktuklarını birbirlerine belli etmemek için yollarına devam ederler. İleride mezar taşına isim yazan yaşlı bir adam görürler. Rahatlıyarak adama derler ki:
- Amca, ödümüzü patlattın, biz seni hayâlet sanmıştık.
- Kusura bakmayın çocuklar! Mezar taşıma ismimi yanlış yazmışlar da, kalkıp onu düzeltiyordum...
-!.......

 



Erkek: Rüstem - Kız: Nurdan - Yemek: Şehriye çorbası, Z. yağlı barbunya, Pilav.

Featured Image 01